Cumhuriyet Halk Partisi, "İnternet medyası" ağzıyla söylersek,
yaptı gene yapacağını...
Solcu olduğu iddia edilen parti, belediye seçimlerinde ve herhalde
daha sonra da "sağın dilini" kullanacakmış!
Bu bizi hiç şaşırtmadı. Belki daha sonra, bu sefer de "solun
dilini" kullanmayı denerler. CHP yalpalanmaların şampiyonudur.
Başkanları da dünya pişkinlik şampiyonu.
Sağın diliyle AKP seçmeninden oy çalacaklar, fakat bunu HDP
seçmenine nasıl anlatacaklar?
Deniz Baykal bu sağa açılımı denemiş, başaramamıştı. Kılıçdaroğlu
da denedi, demek ki bir kere daha deneyecek. Eh, sonuç da
bellidir.
"Entellektüel, akademik ve elitist bariyerleri aşmak"
istiyorlarmış. Nasıl? Bu cümlenin içinde tam dört tane yabancı
kelime var. Önce kendi kendilerini aşmaları gerekiyor.
Bir önemli husus daha: CHP, şehirleri "gıdanın ve enerjinin
üretilebildiği yerler" haline getirecekmiş!
Şehirleri tarıma mı açacaklar? (Gürsel Tekin üçüncü köprünün "yeşil
alan" yapılması için önerge vermişti!)
Arnavutköy'ün çileğini, Langa'nın hıyarını, Kanlıca'nın yoğurdunu,
Beykoz'un paçasını mı özlemişler? Neyse ki Yedikule'nin marulunu
kurtarmışlardı.
Peki şehir içinde enerji üretimi nasıl olacak? Taksim'e nükleer
santral mı yapacaklar? Ama onlar nükleer santrallara da
karşılar.
Kurbağalıdere'ye baraj yapacaklar herhalde, ya da Esentepe'ye
yeldeğirmenleri...
Bu projeyi hazırlayanlar, Abant kampında bu "sunumu" yapanlar,
akademisyenler falan ha... Profesör falan var içlerinde.
Vah vah... Vah vah...
Bir zamanlar birisi de Köykent istiyordu ama onun özürü vardı: Lise
mezunuydu.