Gene aynı haltı yediler.
Maltepe'ye katılanlar için yalak basından kimisi "yüzbinlerce"
demiş, alçakgönüllü davranmış, ama 1 milyon yazan var, 1.5 milyon
yazan var, 2 milyona çıkan var... 3 milyon yapan, hatta 3.5 milyona
kadar uçan bile var.
Fakat "Tayyip nefretiyle" ünlü Le Monde gazetesine baktım, "on
binlerce" diyor, "des dizaines de milliers"...
Demek ki Batı'nın puştu bile bizim yalaklardan daha gerçekçi ve
akılcı!
Bu arada, AKP'nin Yenikapı mitinginin fotoğrafını sosyal medyada
Maltepe mitingi diye paylaşacak kadar alçalan reziller de
görüldü.
Şu ünlü "cumhuriyet mitinglerinde" de böyle yapmışlardı. Beş yüz
bin kişilik bir kalabalığı (ki onlar için büyük bir rakam ve önemli
bir başarıydı), abarta abarta 5 milyona çıkarmışlar, seçimden sonra
da "nereye gitti bu beş milyon kişi" diye şaşırıp kalmışlardı.
Şimdi Maltepe mitingini böyle abartmakla ne elde edeceklerini
sanıyorlar?
Birisi "Kılıçdaroğlu vatandaşların gönüllerini yüreklendirdi" diye
Türkçe olmayan bir lugatı parçalamış...
Hangi AKP seçmeni "bak adamların sayısı nasıl da artmış, geliyorlar
galiba, en iyisi ben de oyumu onlara vereyim" der acaba?
Peki ne elde edildi?
Enis Berberoğlu "kurtarıldı" mı? Elbette hayır.
Amaç da zaten Berberoğlu'nu kurtarmak değil, bir yandan ona "bak
senin için çalışıyoruz, sen de dilini tut, konuşma, Can Dündar'a
verdiğin evrakı nereden bulduğunu sakın açıklama" demek, öbür
yandan Kılıçdaroğlu'nun parti içi tek adam diktasını pekiştirmek,
çatlak sesleri susturmaktı... Nitekim parti içi muhalefet süt
dökmüş kediye döndü.