Atatürkçü Düşünce Derneği diye bir örgüt var, belki bilirsiniz
belki de bilmezsiniz. Kısaca ADD deniliyor.
Adını yanlış koymuşlar, bu örgütün adı Kemalist Düşünce Derneği
olmalıydı.
Daha doğrusu, Kemalist İdeoloji Derneği.
Çünkü Atatürkçülük başka şey, Kemalizm başka şeydir.
Anlaşılan bunlar CHP'nin "İsmet İnönü-Recep Peker-Falih Rıfkı-Yunus
Nadi" kanadının mirasçıları (Kemalizm ideolojisini icat eden de
Mussolini hayranı bu ekipti.) Hatırlarsınız, Kılıçdaroğlu
tarafından CHP'den tasfiye edilmişlerdi. Emine Ülker Tarhan'ın
kurduğu dandik parti de bir varlık gösteremeden yok olup
gitmişti.
Şimdi "cemiyetçilikle" oyalanıyorlar. Kanarya Sevenler Derneği ya
da Çörtüklüpörtük Beldesini Kalkındırma ve Güzelleştirme Derneği
gibi bir şey...
Bunların basında kalem oynatan üç-beş destekçisi de şimdi
"Meralizm"e umut bağladı. "Bırakma bizi" diye ağlaşıyorlar.
Aralarında "Mahrukçu Nasuh" da var, Tayyip düşmanlığıyla ünlü Nasuh
Mahruki. ("Matrakçı Nasuh"la karıştırmayın, o Kanuni Sultan
Süleyman'ın adamıdır.)
Nasıl değişmiş, neden değişmiş? Orada da "Muharrem depremine" benzer bir şeyler mi yaşanmış?
Yoo, değişmiş işte, o kadar.
O kadar olduğu için de basında hiçbir yankı bulamadı.
ADD kimsenin umurunda değil.
Eski başkan Tansel Çölaşan "bu zorlu görevi sekiz yıldır hakkıyla yürütmüş..."
Faşolar öyle diyorlar.
Bu görev niçin zorluymuş? Tansel Hanım nerelerde hangi zorluklarla karşılaşmış? Belli değil.
Hakkıyla yürütmüş de şimdi niçin değiştirilmiş?
O da belli değil.
Fakat Tansel Hanım "eski yönetimden daha üç kişiyle birlikte" yeni yönetime de girmeyi başarmış... Listeyi delmiş yani.
Göreve Süheyl Batum gelmiş.
Bu adam, faşoların deyimiyle "sempatik, heyecanlı, çalışkan, insan ilişkilerinde pozitif" bir adammış.
Ne yani, Tansel Hanım "negatif" miydi?
Bu sempatik ve heyecanlı başkan acaba ne gibi yenilikler yapacaktır?
Parti kursa, Doğu Perinçek kadar bile oy alamaz.
Peki ne gibi "Atatürkçülükler" edecektir?
Eskiden yaptıkları gibi "cumhuriyet mitingleri" düzenleseler... Basın soytarıları "vallahi beş milyon kişi katıldı" diye uçsalar...
Seçimden sonra da "nereye gitti bu beş milyon kişi" diye ağlasalar...
Hani Yunanistan'dan ada mada isteseler, "yurtta sulh cihanda sulh" politikasına uymayacak (Suriye'den Hatay'ı isteyebilirler ama o zaten bizim.) Ne yapacak bu insanlar?
Meral Hanım'ın partisine katılsınlar, güzel yemekler pişirsinler.
Hanım öyle demişti.