Emre Mor'u biliyorsunuz, bir yerde bir resmini çekmişler,
kafasında "beyzbol" şapkası, üstünde Arapça bir yazı...
Internet'in cikcik sitelerinde çocuğa saldırmışlar. Emre niçin
Arapça yazılı şapkayla dolaşıyormuş... Bu ne rezaletmiş...
Gericilikmiş...
Fakat bu ahmakların bilmedikleri bir şey ortaya çıktı: Şapkada
Arapça değil, Arap harfleriyle "London" yazıyordu, bildiğiniz
Londra yani.
Demek ki İngilizce yazıyormuş! Evet, tekrar baktım, lam, nun, de,
nun... London...
İngiltere'de Arap turistlere satılan bir hatıra şapkası olmalı.
Görmüş, heves etmiş almış. Ya da birisi hediye etmiş.
Ülkemizde son olarak Suriyeli sığınmacılara kusulan "Arap
nefretinin" sonu yok. Bunun sorumluluğu da Kemalist rejime aittir.
Bir Arap düşmanlığıdır gidiyor.
Türkiye'yi "eski yazıdan" koparmak için, seksen sekiz yıldır Arap
alfabesinin ne kadar çirkin, şekilsiz, "kargacık burgacık" olduğu
da zihinlere çekiçle çivi gibi çakıldı.
Elbette Latin alfabesi dilimize daha uygundu, eh, Göktürk
alfabesine dönecek halimiz olmadığına göre de...
Fakat bunun bir de "nefret" boyutuyla desteklenmesi gerekmezdi.
O kadar ki, 2003 yılında darbe yapmaya heveslenen bürokratlardan
birisi, iktidar programlarının unsurlarından biri olarak "tıraşsız,
kıravatsız, Arap görünümlü hiçkimseyi ülkemize sokmayacağız"
diyebiliyordu!
Herhalde turizm ve yatırım sektörümüzün uğrayacağı zararı kıymetli
validesinin çeyizinden karşılayacaktı...
İlerici geçinen bazı ahmaklar, Emre'ye gösterdikleri bu gibi
tepkilerle yalnızca "cehaletlerini" ortaya koyuyorlar.
Arap lisanı başka şey, Arap alfabesi başka şeydir!
Fransızlar da Almanlar da Latin alfabesi kullanıyorlar, Fransızca
ile Almanca aynı şey midir? Bu hesaba göre, Latin alfabesiyle
yazılan herhangi bir metni, İngilizce, Fransızca, Almanca,
İtalyanca, İspanyolca, görür görmez şıp diye bülbül gibi
okuyabilmeniz gerekir. Okuyabiliyor musunuz?