İktidar partisi beş aydır "başkanlık sistemi" isteğini rafa
kaldırmıştı ya da buzdolabına koymuştu ama bundan vazgeçmiş
değildir.
Onlar vazgeçseler, biz vazgeçmiş değiliz.
Başkanlık sistemi olsaydı, çok şükür beş ayla sınırlı kalan ve
şimdi tarihe karışan "fetret devri" hiç mi hiç yaşanmayacaktı.
Memleket yaz boyunca yerinde saymayacaktı. Bu parantez hiç
açılmayacaktı.
AKP'nin şimdiki koltuk sayısı 317... (Bendeniz İstanbul
sermayesinin yardakçıları gibi sıkıyı görünce lafı "Ak Parti'ye"
çevirecek adam değilim. Fabrika ayarlarıma dönmedim çünkü Koç
fabrikasının ürünü değilim, ayarım yok. Vidalarımı kimse
sıkmadı.)
Bu sayı icraat için mükemmel, anayasa için yetmez.
Anayasa için 13 kişi daha lazım. (360 gerekmiyor, çünkü anayasa 360
kişiyle de yapılsa 330 kişiyle de yapılsa, nasıl olsa referanduma
sunulacaktır.)
Bu 13 kişi nereden gelebilir?
MHP ya da CHP'den değil herhalde... Bahçeli ve Kılıçdaroğlu gibi
iki "siyasi zavallıdan" değil.
HDP bari bu sefer olsun akıllı davranabilse...
Haziran ayında eline nasıl tarihi bir fırsat geçmişti,
nasıl...
"Anayasa şartıyla koalisyona varım, görüşmeleri hemen başlatalım,
başkanlık sistemine peki diyorum, özerkliği tartışalım" diyecek,
AKP'yi köşeye sıkıştıracaktı. AKP bundan kolay kolay kaçamazdı.