Ayasofya Camii'nin kapısı örselenmişti ya...
"Yenmiş" olabileceği ortaya atıldı!
Çünkü eskiden de yiyenler varmış. Parça koparıp ağzına atanlar
görülmüş.
Mozaik koparıp bunu suya atanlar ve kaynatıp "şifalı su" niyetine
içenler de olmuş.
Bu durumda, mozaiklerin içine muska gömenler epey masum
kalıyorlar.
"Kapıyı soğanlı mı soğansız mı yiyelim?" diye makaraya saranlar
çıktı tabii...
"Selimiye'yi o kadar gezdim, tadına bakmak hiç aklıma gelmedi" diye
gırgır geçenler var...
Müslim ya da gayrimüslim fark etmiyor.
Rumlar'ın da Ayasofya efsaneleri vardır, bu konuda makaleler,
kitaplar yazıldı.
İmparator şehir düşeceği sırada gizli bir kapıdan geçerek gözden
kaybolmuş, şehir geri alınınca gene o kapıdan çıkıp tahtına
geçecekmiş...
Kafası yerinde olacak mı bilmiyoruz, çünkü bir yeniçeri kafasını
kesip padişaha götürmüştü...
Fatih de "Sen kim oluyorsun da bir imparatora el kaldırıyorsun?"
deyip yeniçeriyi idam ettirmişti hani...
Keşiş söylentileri de vardır: Bir keşiş tavada balık kızartıyormuş,
şehir düşünce balıklar tavadan dışarı atlayıp gözden kaybolmuşlar,
şehir geri alınınca keşiş de onları nihayet ve afiyetle
yiyecekmiş...