Muhalif basının "Tayyip düşmanları" arasında umudunu Meral
Akşener'e bağlayan bazı zavallılar var...
Bildik müseccel faşistler.
Devlet Bahçeli'ye AKP ile ittifak yaptığı için "gıcık kapan",
CHP'yi desteklemeyi de kendine yediremeyen "yetiksizler" bunlar.
(Afrin'e ağızlarını açamıyorlar.) Öte yandan gene Tayyip
düşmanlığıyla umudunu Akşener'e bağlayan bazı "müseccel
komünistlerin" varlığı da bu acıklı güldürüye ayrı bir lezzet
katıyor.
Utanmasalar Akşener'in iktidara yürüdüğünü yazacaklar ama o
kadarına cesaret edemiyorlar, kendi müşterileri bile gülecek
buna...
Şimdilik, bir yandan "medya niçin Akşener'e ilgi göstermiyor" diye
ağlarken, bir yandan da "ikinci tura ya CHP'nin adayı kalır ya
Akşener" diye züğürt tesellisi arıyorlar.
Dillerine pelesenk ettikleri diğer bir konu "erken seçim"...
Böyle bir şey yok. Erken seçim yok.
Olsun. Onlar "seçim iklimine girildi" diye söze başlıyorlar, çünkü
bir an önce girilmesini istiyorlar.
Çünkü satacak başka malları yok.
Ekmekleri "seçim kulisleri"...
Öyle bir kulis de yok.
Ama akılları başka şeye ermez ki...
Herhangi bir "muhalefet ittifakının" ancak içinde HDP olursa bir "kıymet-i harbiyesi" olabilir.
Ama hiçkimsenin HDP ile ittifak yapmaya maçası sıkmıyor.
Bunun dışında her türlü ittifak (Saadet Partisi dahil!), bir "harf kalabalığı" olmaktan öteye gidemez.
Dolayısıyla, kem küm eder görünen CHP'de bile "kimseyle ittifak mittifak yapmama" görüşü ağır bastı.
Zaten meclise kimin kaç koltukla gireceği de seçmenin umurunda değil.
Önemli olan cumhurbaşkanlığı.
Orada da bütün umutları, ama bütün umutları "se...