Hep söyleriz: İttihatçılar'ın yaptığı yanlışı bunlar da
yapıyorlar.
Hele bir Anayasa yürürlüğe konsun, gerisi kolay...
Hele bir Anayasa değişsin, gerisi kolay...
Çünkü bizde "ilericilik" budur sanılıyor.
Gerisi, arkası kof. Bomboş.
İmamoğlu'nun belediye reisliği gibi.
Halkın buna oy vereceğini de sanıyorlar.
Halkın çoğunluğu "başkanlık sisteminden" şikâyetçi
değil.
Pahalılıktan şikâyetçi.
Çünkü halkımız "otorite" sever.
Öyle olmasaydı Atatürk'e de itiraz ederdi...
Şu gazetecinin ya da bu politikacının serbest ya da tutuklu olması
da ancak "basın allamelerinin" umurundadır.
Bu seçmen, "güçlendirilmiş" olacağı söylenen (bu da içi
boş bir laftır) ama arkası belli olmayan yeni bir sisteme
oy vermez.
Bunun için "kararsızlar" artmıştır.
Kararsızlar, pahalılıktan dolayı küsmüş ama başka bir partiye de
meyletmemiş AK Parti seçmenlerinin bir kısmıdır.
Geri kazanılabilir bir kitledir bu.
Geri kazanmak için de iktidarın önünde bir buçuk yıllık bir süre
vardır.
Haa, seçim dedik, referandum demedik.
Halk, eski sisteme dönüş vaat eden bir programı iktidara getirmez
ama bunu onaya sunan bir referanduma evet diyebilir!
Çünkü 1961 Anayasası'nı da, onun taban tabana zıddı
olan 1982 Anayasası'nı da, Türkiye'yi bambaşka bir alana
çeken 2017 Anayasası'nı da kabul eden hep aynı halktır.
Kuşaklar değişir, temel nitelik değişmez.
Çok merak ederim, acaba 1921 Anayasası ve 1924
değişiklikleri halkoyuna sunulsaydı sonuç ne çıkacaktı?
Halkın "Cumhuriyet isteriz" diye inlediğini hiç
sanmam.
Yarın "Padişahlığa dönelim mi?" diye bir referandum
yapılsa, halk ona da evet diyebilir!
Çünkü otorite sever.