Kemal Kılıçdaroğlu tatlı tatlı ve sürekli saçmalıyor. Ettiği
lafların kimisi büyük saçmalık, kimisi küçük saçmalık.
Büyük saçmalıklar gürültü koparıyor, "başkanlık sistemini kan
dökmeden getiremezsiniz" gibi iç savaş davetiyesi kokan çam
devirmeler...
Küçük saçmalıklar gözden kaçıyor, "bayraktan ne istiyorsunuz" ya da
"milli marşımıza dokundurtmayız" gibi basitlikler ve
ucuzluklar...
Bir de demiş ki: "Kardeşim, sen kim olursan ol, ne kadar güçlü
olursan ol, Atatürk'ün adını anayasadan çıkaramazsın."
Biz de merak ettik, acaba eski anayasada Atatürk'ün adı niçin yer
almamıştı?
Ne 1921 Anayasası'nda Mustafa Kemal Paşa ismi geçer, ne de
değişiklikleriyle 1924 Anayasası'nda.
Atatürk, kendi anayasasında kendinden niçin sözetmemişti?
İstese koyduramaz mıydı?
Hadi 1921 ya da 1924 yıllarında henüz "Atatürk devrimleri ve
ilkeleri" ortada yoktu (1934 yılına kadar Atatürk soyadı bile
yoktu), sonradan ekletemez miydi?
Milliyetçiliğin kaç çeşit tanımı vardı ki, anayasaya "Mustafa Kemal
tarzı milliyetçilik" diye bir ibare konmamıştı?
Pekala olurdu canım, "Enver milliyetçiliğini reddeden yüce Türk
milleti" denemez miydi? Niçin olmamıştır?
1937 yılında anayasaya CHP'nin altı okunun eklenmesinde bile
(partilerden bir partinin tüzüğü anayasaya giriyor, rezalete bak!)
Atatürk ismi geçmez.
Bu alışkanlık, 1960 ve 1980 darbelerinden sonra, kendi kafasına
göre yeni anayasa yaptıran bürokrasinin kendine bir "sığınma
arayışından", bir "arkasını yaslama çabasından"
kaynaklanmıştır.