Ay şekerim, tabii kırmızı gül bekliyorum ama bu yıl kırmızının
hiç modası yokmuş...
Demek ki bu yüzden yılbaşında kırmızı don satışları beklenen
patlamayı yapamamıştı.
Açık pembe, mavi ve krem tonları modaymış.
Gazetede okudum.
"Kadın ilavesine" de gazete diyorlar ya.
Gazete kıroları da uyarıyor, "sakın çift sayıda gül göndermeyin,
ayılık etmeyin, bir, üç, beş, ya da yedi adet olsun" diyor.
Fakat "tek taş" olmadan da bu işin hiç kıymeti yok şekerim.
Limuzinle gezdirme "out" olmuş bu yıl, helikopter turu tavsiye
ediliyormuş.
IPhone şarj kablosu da makbul bir hediye kabul ediliyor.
"Giyilebilir" kabloymuş bu, nerene takıp dolaşıyorsan...
Bir de "giyilebilir kamera" varmış, herhalde kendi kukunun
"selfie"sini çekeceksin. Onu da tavsiye ediyorlar hediye
olarak.
Bir de "ostrich pillow" tavsiye ediyorlar, devekuşu tüyü yastığı.
Yüzde 95 viskoz, yüzde 5 elastomermiş... Hiçbir şey anlamadım ama
zarar yok.
Bir de İtalyan yakalamışlar, sevgililer gününe özgü ve de özel
yemek tarifleri veriyor.
Başlangıç, "deniz mahsullü çıtır hamur sepeti"...
Karides, kalamar, ahtapot, Allah vere de bunların içinde domuz eti
olmasa...
Yufkayı kızgın yağda sepet şekline getiriyorsun, deniz ürünlerini
sıcak zeytinyağında domates püresi ve pul biberle karıştırıp...
Sıcak zeytinyağı çok tehlikelidir, herif yemekten sonra ilan-ı aşk
ederken üstüme başıma yestehlemese bari...
Ana yemek, fırında patatesli levrek.
Levreği anladık da patates çok "banal"... Bizim temizlikçi Şehriye
bile yiyor.
Tatlı olarak da, marine edilmiş çilekli ve sütlü çikolatalı mus...
Fakat üstüne deniz tuzu serpilecekmiş.
Mussss....