Biz okulda "devrim tarihi" okuduk da
okumadık.
Hem lisede hem üniversitede...
Ne lisede ne üniversitede...
Hesapça "en önemli ders" diye pazarlanırdı.
"Zorunlu" dersti ama "geçme
garantili" dersti. Beden eğitimi gibi, resim gibi,
müzik gibi, askerlik gibi.
Bize doğru dürüst hiçbir şey anlatmadılar.
İyi kötü bir şeyler öğrenmek isteyen "kendi
çabasıyla" öğrenebildiyse öğrendi.
Koskoca Galatasaray, koskoca Boğaziçi "devrim
tarihini" ciddiye almıyor, bunu bir
"angarya" kabul ediyordu.
Ötekileri siz düşünün.
Lise tarih dersinde yılın son birkaç haftasına sıkıştırılır (kitabı
da ayrıydı) ama genellikle sıra gelmez, fırsat bulunmazdı.
Lise tarih dersinde yılın son birkaç haftasına sıkıştırılır (kitabı
da ayrıydı) ama genellikle sıra gelmez, fırsat bulunmazdı.
Üniversitede ayrı bir dersti, son sınıfın son döneminde, ama
girmiyorduk...
Kantinde kızlarla lak lak ediyorduk...
İşte bu nedenle, bugün "mektep medrese
görmüş" kabul edilen binlerce ve