Cumhuriyet Halk Partisi "kongre için düğmeye basmış"...
Yani bir yerlerde bir düğme var, Kılıçdaroğlu mu her kim basıyorsa
artık, ona basıyor. Basmasa, kongre yapılamayacak.
Herkesin kongre dediğine bunlar "kurultay" derlerdi ama bu sefer
kongre düğmesine basmışlar.
Aman yanlış düğme olmasın ha... Ceket düğmesi var, elektrik düğmesi
var, onlara da basmaya kalkmayın.
Kılıçdaroğlu'nun asfalta bastığı ayakkabıyı müzeye kaldırdığınız
gibi, şu kongre düğmesine basan parmağını da bir yerlere koyun.
Çünkü basmak çok önemlidir. Basmak iyidir de basılmak kötüdür.
Baskın basanındır. Hasan almaz basan alır.
Bir de dondurmacı Baskin ile Robbins vardır ama onların bu konuyla
ilgisi yoktur.
Eh, ne yapalım, İstanbul'da kimsenin umurunda olmayan bu tür haber
benzeri haberler bazı gazetelerin bozkır görevlileri için çok
önemli olmalı ki yazıyorlar.
Peki basmış da ne olmuş? Hiiiç, ocak ayında kongre yapılacakmış.
(Kurultay dememekte ısrar ediyorlar.)
Acaba bu kongrede kim genel başkan seçilir? Çok merak ediyorum,
ocak ayını iple çekeceğim.
Çünkü genel başkan yardımcılarından Tekin Bingöl bu konuda ne demiş
bakalım? "Siyasi partilerin toplumla bütünleşmesi ve geniş tabanlı
bir katılımın sağlanması için demokrat ölçülere göre örgütlenmesi
ve faaliyetlerini demokratik ölçülere göre yürütmesi gerekir"
demiş.
Bu laf kalabalığından, bu "haybeci retorikten" ne anlamalıyız?
"1950'den önce biz toplumla bütünleşememiştik, geniş tabanımız
yoktu" şeklinde bir özeleştiriyi mi?
Kılıçdaroğlu'nun kongrede pekala devrilebileceğini mi? İsmet
Paşa'nın dediği gibi, hadi canım sen de!
Yoksa Bingöl, "bir daha genel başkanımızı eleştiren muhalif üyeleri
vallahi billahi disipline verip haklarını kısıtlamayacağız" demek
mi istiyor?