Meral Akşener ismini Türkiye bundan yirmi yıl önce Tansu Çiller
sayesinde duydu.
"Kadın politikacı" modası vardı, Meral Hanım da Tansu Abla'sının
kanatları altında bakan olmuştu. Hem de İçişleri Bakanı.
O günleri yaşadık ama Meral Hanım'ın bakan olarak ne gibi
başarılara imza attığını, "icraatının" ne olduğunu hatırlamıyoruz.
Zaten bakanlığı da yedi ay sürmüştü.
Güzel kadındır, ben beğenirim. Giyimi kuşamı biraz tapon ve "Ankara
tarzı" sayılır ama Tansu Çiller'in icat ettiği o umacı gibi "kadın
başbakan kıyafeti" çok daha rüküş ve sakildi.
Sonra ortalıktan kayboldu sayılır, geçen sene Devlet Bahçeli'ye
posta koyana kadar. Şimdi AKP iktidarından kurtulmak isteyen
postalcı basında "MHP'nin başına geçebilecek yeni isim" ve
"muhalefetin umudu" olarak parlatılmaya çalışılıyor...
Başka adaylar da var ama hiçbiri Meral Hanım kadar "alımlı" değil
tabii.
İşin matrağı, yerlerde sürünen "Fethullah basını" da kör bir umutla
hanımın reklamını yapmaya çalışıyor! Keyifle izliyoruz.
Meral Hanım "partinin başına gelirsem başbakan olurum" demiş...
Şeklinde konuşmuş, basın ağzıyla söylersek.
Üçüncülüğe düşmüş muhalefet partisinin liderini "otomatik" olarak
başbakan yapacak bir mekanizma henüz icat edilmediğine göre, nasıl
olacak bu iş?
Bir kere, Devlet Bahçeli'yi kongrede devirecek.
İkincisi, 2019 seçimlerini bekleyecek.
O seçimde AKP önemli ölçüde puan kaybedecek, gene yüzde 40'a falan
düşecek. (Niçin? Şu anda yüzde 49'dan yüzde 52'ye çıkmış
görünüyor.)
HDP de barajın altında kalacak (bakın bu daha akla yakın.)
Yani iktidar havada...
Kılıçdaroğlu (onun hiç yerinden kımıldamayacağını varsayıyoruz),
tarihi teklifini yineleyecek: Gel seni başbakan yapalım, biz ikinci
planda kalalım, Erdal İnönü'nün Demirel'e yaptığı gibi koltuk
değneği, payanda olalım.
Böylece yeni bir kadın başbakana kavuşacağız, feministler
sevinecekler.
Meral Hanım sağcı olabilir ama zarar yok, solcu feministler gene
sevinecekler (çünkü mesele üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek.)
Diyelim ki oldu, Meral Hanım o mevkide ne yapacak?
Yani ablanızın bir "pilanı, poroğramı ve purocesi" var mıdır?
Yoktur.
Mesele başbakan olmaktır, gerisi Allah kerim.
Çünkü İttihatçılar hep böyle düşünmüşlerdir: Hele bir iktidara
gelelim, istim de arkadan gelir. (Meral Hanım İttihatçılar'ın sağ
kanadı, Kılıçdaroğlu sol kanadıdır.)
PKK ile savaşa devam edecek... İlker Başbuğ'un deyimiyle "altı ayda
bir bitirdiğimiz" PKK'nın 2019 yılında da Cem Yılmaz'ın merhum
Bahattin Abi'si gibi dimdik ayakta olacağını varsayarsak...