Muhalefette saf tutan bazı gazeteci arkadaşlar, CHP'nin
cumhurbaşkanı adayı olarak İlhan Kesici'nin adını ortaya attılar.
Kesici'ye "adayımız sen olacaksın, şimdiden hazırlığını yap"
denildiği öne sürülüyordu.
Sonra hemen bu yayını kestiler, Kesici'yi yıpratmamak için.
Öte yandan kimileri de CHP'nin cumhurbaşkanı adayı olarak emekli
orgeneral İlker Başbuğ'un adını verdiler. Sonra onlar da hemen
sustular.
Bu arada, Kılıçdaroğlu'na "madem ki genel başkansın, sen kendin
aday olmalısın" şeklinde baskılar da sürüyordu.
Deniz Baykal bu adayın "mutlaka partili" olmasını istiyor (yani
"beni gösterin" demeye getiriyor), öbür yandan Muharrem İnce,
adayın "atamayla" değil, bütün parti üyeleri tarafından genel bir
oylamayla belirlenmesini teklif ediyordu.
Kılıçdaroğlu "daha çok erken, henüz vakti gelmedi" diyerek topu hep
taca atıyordu.
Bizler de bir bardak suda "sanki kazanma ihtimalleri varmış gibi"
koparılan bu fırtınayı gülerek izliyorduk...
Son günlerde İlker Başbuğ ismi gene ısıtıldı.
Paşa da "Afrin'e siyaset karıştırmayın" gibi asıl Kılıçdaroğlu'na
söylemesi gereken sözleri Erdoğan'a söyler gibi değerlendirilince,
adaylık ateşini közledi.
CHP paşayı aday gösterebilir mi?
Gösterebilir. Kimliğine, huyuna suyuna, "tarihi niteliğine"
uygundur. Üstelik paşa "askeri vesayet bitti sivil vesayet başladı"
diyerek rengini ve niyetini de belli etmişti. Bu da CHP yaklaşımına
denk düşer.
Peki paşa adaylığı kabul eder mi?
Çevik Bir'in başına gelenlerden ders almadıysa, edebilir.
Paşa, eski sistemde "anlamlı" bir cumhurbaşkanı olabilirdi... Yani,
tarafsız "gibi yapacak" bir emekli bürokrat... Üstelik Fetö
çetesinden de çok çekmiş, mağdur edilmiş bir komutan...
Bildiğiniz gibi, eski sistemde cumhurbaşkanlığı için CHP'nin sağ
kanadı hep asker bürokrat, buna karşılık sol kanadı da hep sivil
bürokrat tercih etmiş ve bunu da bazı ahmak gazetecilere
"demokratlık" diye yutturmuştur.
Başbuğ bir Washington, bir De Gaulle, bir Eisenhower değildir,
savaş kazanmamıştır.
(Bir Atatürk, bir İnönü hiç değildir tabii.) Halkın yeniden başına
bir asker getireceğini hiç sanmayız.
Paşanın kazanma şansı yoktur.
CHP'nin oy potansiyeli açısından da yoktur, mesleği açısından da
yoktur.
Daha açık konuşalım, paşanın Atatürkçülük'ten "başka bir numarası"
da yoktur. Politikacı değildir. "İcraat" yapacak bir kişilik
değildir. Eski sisteme cuk oturacak paşa (bir Gürsel, bir Sunay,
bir Korutürk gibi), yeni sisteme hiç uymaz.
Kazanamayacağını bilir. Böylece meclis dışında da kalacak, "sıradan vatandaş" olacak bir Kılıçdaroğlu "ossaat" biter.
Yapacağı en akıllıca iş Muharrem İnce'yi aday gösterip onu harcamaktır.
Adaylığı kabul etmezse İnce de biter. Etse de ayva, etmese de ayva.