Atatürk ile İnönü arasında anlaşmazlık çıkabilir canım. Bu olağandır! Anlaşmazlığın nedeni görünürde Hatay meselesidir. Atatürk Hatay'ı almak istemekte, İnönü de Fransa'yla papaz olmaktan korkmaktadır. Gerçek neden, İnönü'nün, İş Bankası'ndan sonra bir de Denizbank gibi girişimlerle gelişmeye yönelen Türk kapitalizmini dizginlemek istemesidir. Palazlanan burjuvazinin bürokrat diktasından kopmak, artık kendi kanatlarıyla uçmak isteyeceğini sezmiştir! Bürokrasinin lideri olarak bu hiç işine gelmemektedir. Atatürk ise onu kıskıvrak sarmış olan bürokrasi çemberinden bunalmıştır. O da artık "İnönü hizibinin" ülkeye destek değil köstek olduğunun farkına varmıştır. Nihayet! Tercihini ekonomiyi canlandırma yanlısı Celal Bayar'dan yana kullanacaktır. Yani, cumhurbaşkanıyla başbakan arasında anlaşmazlık doğalmış efendim. Devlet yönetiminde "iki başlılık" arzu edilmezmiş, eh bu da normaldir. Bu anlaşmazlık günün birinde "özel tren vagonunda çata çat kavga"ya bile dönüşebilir. Bu da olağandır. Hiçkimse merak etmez, 1927, 1931 ve 1935 seçimlerini Atatürk mü kazanmıştı, yoksa İnönü mü kazanmıştı? Kimse tartışmaz, İnönü'yü halk mı başbakan yapmıştı? İnönü'ye "çekilsen iyi olur" denebilir, bu olağandır.