Seçim yasası değişecek gibi görünüyor. Baraj yüzde 7'ye düşebilirmiş, "iki turlu dar bölge sistemi" MHP'nin işine gelmediği için birtakım "ara formüller" de aranabilirmiş...
Yani "gene yetmez ama gene evet" şeklindeki ifademizin "yetmez" kısmı geçerliliğini koruyor. "Evet" kısmına küfür edecek olan da buyursun etsin.
Bu arada Yüksek Seçim Kurulu da seçime girebilecek ve giremeyecek partileri saptamış. Hayrola? Bayram değil seyran değil... Yoksa seçim 2019'da değil de bu sonbaharda falan mı?
Geçen 1 Kasım seçimine katılan 29 partiden 21'i bu seçime katılamayacakmış.
Bunların arasında DYP de var, DSP de var!
Genç Parti falan da var da, kimse ağlayacak değildir.
Türkiye Komünist Partisi de var. Bir de bunlardan ayrılan "En Bir Hakiki ve de Öz Komünist Parti" vardı, o da katılamıyor...
Bir gazeteci arkadaş geçen seçimde komünistlerin en büyük başarıyı gösterdiklerini iddia etmişti de, hangisiydi unuttum (arkadaşı değil, partiyi.) Bunların dışında "halkın bilmemnesi", "halkın en öz bilmemnesi", "hak hukuk ve guguk partisi" falan, bir sürü tabela. Aralarında "genel merkezde toplantı yapıyorum" iddiasıyla kumar oynatıp mano toplayan serseri bile vardı.
Fakat DYP ve DSP'nin durumu ilginç tabii.
"Demirel'siz Demirel Partisi" ve de "Ecevit'siz Ecevit Partisi" gümlemişler.
Bu DSP'nin genel başkanı, Ecevit'in mezarı başında "iktidara geliyoruz" dememiş miydi yahu? Tutunacak dal arayan zavallı memur gazeteleri bunu da yazmışlardı...
Temel'in "ey büyük Allah'ım, şu milli piyangodan bana bir ikramiye" diye dua etmesi fakat bir türlü bilet almaması misali, iktidara gelirsin gelmesine de bunun için önce seçime girmen gerekiyor! (Darbe yaparsan, o ayrı konu.)