Sürüden kopmayalım.
Hemen söyleyelim: Eleştirilerin çoğu haklı.
Uçağın piste inmesiyle körüğe yanaşması arasında geçen ve "taxiing"
denilen süre ortalama kırk beş dakika.
İnip havaalanı dışına çıkana kadar geçen süre de aşağı yukarı bir
saat. Yürü yürü bitmiyor, "yürüyen bant" kullanıldığı halde...
Giderken de bu böyle, "kapıya" ulaşana kadar bayağı bir
yürünüyor.
Yazılmayanları da biz ekleyelim: Herhalde temizlikçi kadrosu
yetmediği için de ortalık şimdilik çok pis.
"Alışveriş alanı" çok geniş, şunu da alayım bunu da alayım derken
uçağı kaçırma tehlikesi bile başgösterebilir.
"Business lounge" harika ama çok büyük ve dağınık. Yeşilköy'deki
daha bir sıcak ve sevimliydi.
Kısacası, yeni havaalanı şimdilik bize iki numara büyük.
Evet ama Heathrow da öyledir!
Schiphol da öyledir. İstanbul'dan gelip Saint-Petersburg uçağına
aktarma beklediğimizde, aktarma kapısına ulaşabilmek için araba
tutmuştuk, yürünecek gibi değildi...
Kennedy'yi falan bilmem."Lax"ı da bilmem. Onu da erbabı
anlatsın.