Mahsun Kırmızıgül ve Yılmaz Morgül de parti
kurarlar diye bekledik, kurmadılar. Sarısı kurdu.
Rahmetli Yasemin Esmergül hayatta olsaydı belki o da
yarışa katılırdı.
Eh, bir kaldı Abdullah Gül, ama onun partisi zaten var:
Fehmi Koru Partisi. Ortak olarak da Ali Babacan Partisi.
Bildiğiniz gibi Mustafa Sarıgül de liderlerden bir lider,
onun da partisi var:
TDP...
Türkiye Değişim Partisi.
İktidara gelecek de değiştirecek.
"Makûs talihi" mi, bilmem artık.
Öyle ittifaklara falan girmiyor, tek tabanca.
Muharrem gibi.
Sağ ile solu birleştirecekmiş.
"Altılı masaya" da soğuk bakıyor, "Yemek soğudu, tadı
kaçtı" diyor.
İyi ama kereviz zeytinyağlı değil miydi? Soğuk yenir zaten.
Gene de, "Listeler verilene kadar kimin nerede olacağı
belli olmaz" demiş...
Belki de masadan bir tabure, kerevizden iki çatal bekliyor...
Ama kendi fikirleri falan var.
Bunların neler olduğunu biz bilmesek de vardır elbet.
"Gecekondu kesimi teveccüh gösteriyormuş", kendi
ifadesi.
Sağa sola da "Çare Sarıgül" yazdırıyormuş, duvarlara,
üst geçitlere...
Bunu yirmi yıl önce Zeynep Teyze bulmuş.
"Hayatta en hakiki mürşit ilimdir" diye de yazdırabilirdi.
Ya da "Yurtta sulh, cihanda sulh"...
Belki de politikacının zeki, çevik ve ahlaklısı.
Esas propaganda alanı olarak pek öyle miting falan da
yapmıyor, "Tiktok" kullanıyor.
Öyle Twitter, Whatsapp, Instragram falan değil. Onlar ihtiyar
işi.
Hedef kitle ergenler.
Bunların da büyümüş, ele gelmiş ve oy kullanabilir olanları.
Şimdilik 3 bin genci varmış, kendi ifadesi.
Bu sayı önümüzdeki aylarda 10 bini bulacakmış.
Bir tek milletvekili için büyük şehirlerde 90 bin oy gerekiyor. Bu
sayı Tunceli'de 16 bine kadar düşüyor.