Kanıksandı. Daha da kötüsü, bağımlılık yaptı ve aranır oldu.
Televizyon haberlerinde "lumpen dalaşları"...
Semtler belli. Varoşlar belli.
"İstanbul" olarak geçen varoşlar.
Her akşam birkaç haberi garanti.
Ya kadın cinayeti, ya taşlı sopalı kavga, ya bıçak çekme, ya dükkân
soygunu, ya gaz tüpüyle dalmaca... Hiç olmazsa cam çerçeve
kırmaca...
Tabanca çok yaygın ama bıçak da kullanılıyor.
Bir de "yorgun mermi" var tabii.
Havaya ateş ederken merminin eğri çizip inişe geçmesi ve birisine
saplanması...
Önceki gün gene dokuz yaşında bir çocuk ölmüş, bir düğünde...
Genellikle damadı vururlardı, geline bulaşmazlardı, demek ki şimdi
davetliler de tehlikede.
Bir de "asker uğurlamaca" tabii.
Faşistler çocuğun askere gidip eğitim almasını ve düşmana
saldırmasını bekleyemiyorlar, şenliği daha uğurlamada
yaratıyorlar.
Gerçi vurulan Türk ama aldırmıyorlar.
Müthiş bir öfke dalgası, şehirliler pek de farkında olmadan
yükseliyor.
Bu insanlar umutsuz, bu insanlar umarsız.
Paraları yok, eğitimleri yok, çoğu zaman işleri de yok.
Kafa da pek fazla çalışmıyor.
Öfke dolular, bunu nereye boşaltacaklarını kestiremiyorlar.
Şimdilik birbirlerine dalıyorlar.
Şalvarlı kadınlar... Tarladan kopalı yıllar olmuş ama gene de
şalvarlı.
Sadrazam donu gibi uzun şortlu adamlar, kolsuz fanila, ayakta
terlik.
Ayakkabı giyme aşamasına geçememişler, plastik terlik. Genellikle
yeşildir.
Eskiden takunyayla gezerlerdi,
yalnızca "malzeme" değişmiş.
Tıknaz, göbekli, pis sakallı.
Bu bir "prototip"...
Köylü lumpene dönüştü, bu kitle çok tehlikeli şekilde
büyüdü.
Bakalım "vandalizm" ne zaman başlar?
Muhalefet bunlarla nasıl "helalleşecek", merak
ederiz.
Nasıl "soğurulacak" bunlar, nasıl işçiye dönüştürülecek,
daha da merak ederiz.
Bunlarla devrim yapacak arkadaşlara da bir yerimizle güleriz.