Celal Bayar merhum, Yassıada'dan İmralı'ya giderken
arkadaşlarına öyle demiş:
"Asmasınlar yeter... Asılmazsak hiç korkmayın, birkaç sene yatar
çıkarız..."
Gerçekten de yata yata toplam üç yıl yattılar.
Ama asılanlar geri gelmediler. Bayar, Menderes'in ardından yirmi
yıldan fazla yaşadı.
Bu sefer de öyle olacak, bu sefer darbeyle devrilen mağdurlar
değil, halka ateş eden alçaklar birkaç yıl yatıp çıkacaklar.
Türkiye'de, ister ağırlaştırılmış cinsi olsun ister hafif cinsi,
hiçbir müebbet hapis cezasının "sonuna kadar" uygulandığı
görülmemiştir.
Bunlar da "bilmemkaç kere müebbet" yiyecekler, ömürleri yeterse
2023 affıyla hepsi dışarıdadır!
***
Çünkü Yunanistan'da da öyle oldu. Şimdi kendisine sığınan
darbecileri "idam edilebilirler" endişesiyle mümkün olduğunca
elinde tutmaya, iade kararını ertelemeye çalışan
Yunanistan'da...
Cuntanın bir kısmı "içeride" öldü, bir kısmı "yaşlılık, hastalık,
vb." gerekçeleriyle salıverildi.
Çünkü İspanya'da da öyle oldu. Parlamentoyu basıp ateş açan Yarbay
Tejero, resmini son gördüğümde, Balear adalarından birinde, yanında
bir dilberle güneşleniyordu...
Ama Fransızlar vaktiyle öyle yapmamışlardı... Şimdi "Erdoğan idam
cezasını geri getirecek" diye çok endişelenen Fransızlar...
1962 yılında General de Gaulle'e yani devlet başkanına suikast
düzenleyen gizli OAS örgütü üyesi Yarbay Bastien-Thiry 1963'te
takır takır kurşuna dizildi.
***
Öte yandan "cezaların geriye doğru işlememesi" şeklinde bir hukuk
ilkesi de var tabii.
Muhalif basında kümelenmiş Erdoğan düşmanları şimdi bu fikri
"işlemeye" çalışıyorlar.
Demek ki içlerinde "idam cezasını geri getirmezsek Avrupa
Birliği'ne girebiliriz" umudu var!
Nalıncı keseri bu kez iki taraflı yontuyor: Bir yandan "darbecilere
iyi davranın" deyip duruyorlar.
Bir yandan da, gözaltına alınan FETÖ yanlısı gazeteci arkadaşlarını
"tanırım, iyi çocuktur, cici kızdır, yapmaz öyle kaka şeyler"
düzeyinde kurtarma çabası!
Şimdilik bundan fazlasına cesaret edemiyorlar, çünkü bir tarafları
"Yusuf Yusuf" diye ötüyor.