Işın Çelebi "kapitalizm bitiyor" demişti de bu fakirden başka
ciddiye alan çıkmamıştı hani...
Komünistlerden "bravo, bak vallahi helal olsun, ne de güzel
söylemiş" gibi bir tık yok.
Kapitalistlerden "ne biçim konuşuyorsun, ağzını topla" gibi bir
uyarı da çıkmadı.
Vurduğun yerden ses getiremiyorsan hiç ağzını açmayacaksın
hemşerim. Ya da büyük lokma yiyeceksin, büyük konuşmayacaksın.
Kapitalizm nasıl biter?
Parkta toplanıp tepişmekle bitmez.
Cep telefonu kullanmakla da bitmez.
Internet'ten alışveriş yapmakla da bitmez, tam tersine daha da
gelişir. Amazon Fransa'da koskoca Virgin Megastore'u batırdı,
sektörün diğer büyük ismi Fnac da can çekişiyor.
Evden çalışmakla da bitmez.
Biten, üretim biçimi değil, üretim ilişkileri değil, üretim ve
tüketim "kalıplarıdır"... Temelde değişen hiçbir şey yoktur.
Bak sana eskilerden bir örnek vereyim, madem söz Fransa'dan açıldı:
Fransa'da on dokuzuncu yüzyılın ortalarında "büyük mağaza"
sistemine geçildi. Bu, hemen her çeşit malın tek çatı altında
topluca bulunabilmesine dayalı bir yenilikti.
Daha önceleri, her mal için ayrı ayrı dükkânlar vardı. Birinden
çıkıp ötekine girmek şarttı.
Bu dükkânlarda mal ortada görünmez, sergilenmezdi.
Tezgâhtara ne istediğini, nasıl istediğini söylerdin, o da çıkarıp
gösterirdi.
Fiyatını da sorardın, söylerdi.
Malın üstünde fiyat yazmazdı, "etiket" diye bir şey
bilinmiyordu.
Malları ellemek, karıştırmak da yasaktı üstelik.
İşte "büyük mağaza" bunu yıktı. Artık mallar vitrinde ve tezgâh
üstünde sıralanıyor, üstünde de fiyatı yazıyordu. Eline alıp bakmak
da serbestti.
Bu bir pazarlama devrimiydi.
Kapitalizmi de basbayağı güçlendirdi.