Bakınız herif ne demiş: "Bugün, muhteşem bir uygarlık olan Doğu Roma İmparatorluğu'nun başkenti Konstantinopolis'in barbar ve bağnaz bir kabile tarafından işgalinin yıldönümü." "İstanbul'u almayalım" diyen Çandarlı Halil Paşa bile bu kadar alçalmamıştı. Bunu söyleyen bir profesör. Atina Üniversitesi'nde falan değil, Aydın Üniversitesi'nde iş tutuyor, Türk profesörü. Barbar ve bağnaz bir kabile dediği, Osmanlı devleti ve Osmanlı ordusu. Biz de bugün İstanbul'da işgalci olarak bulunuyoruz. Bu herzeyi niçin yemiş? İstanbul'un fethini "Tayyip" kutladığı için. Ayrıca, kendisine küçük yaşından beri "Osmanlı'yı hor görme, küçümseme, hatta nefret etme" aşılandığı için. Zevk ve sefaya dalmış padişahlar, kargacık burgacık yazı, falan filan. Fakat cahil... O şehire Rumca'da "KonstantinOpolis" denmez, "KonstantinOUpolis" denir. "O" değil, "u"... Eh artık o kadarcık profesörlük de olacak canım. "Meghali" idea'ya "megalo" idea, "Trikupis"e "Trikopis", hatta Amiral "Calthorpe"a "Galtrop" diyen ayılar da vardır. Beş yüz altmış üç yıl sonra Bizans uşaklığı etmeye kalkacaksan hiç olmazsa adamların lisanını öğreneceksin! Bir başkası, bir sinema yönetmeni, bakınız ne yumurtlamış: "İki dandik takayı Haliç'in uysal sularından geçirip topu topu Avcılar kadar bir üvey kasabayı gasp etmeyi fetih diye kutlayan aptal, elbette bilmezsin, senin ecdad-ı Osman'ın yalvararak haçlıya teslim ettiği İstanbul'u Mustafa Kemal'in ölümüne kavgasıyla kurtardığını..."