Bir partiden meclise girip sonra başka bir partiye geçmek hiçbir
zaman "makbul" bir davranış sayılmamış, her zaman kınanmıştır.
Seçmene saygısızlıktır, hatta bir tür "siyasi dolandırıcılık"
sayılır.
Bunu "mevki ve mansıp" uğruna yaparsanız da sizi kimse bir daha
adam yerine koymaz.
Örneğin, CHP'liler, 1977 yılında Güneş Motel'de yürütülen çirkin
pazarlık sonucu "bakanlık koltuğu karşılığında" onların tarafına
geçen milletvekillerini savunamamışlar, bu hep "Ecevit'in ayıbı"
olarak üstlerine yapışmış kalmıştır...
Bu çirkinlik, hani hep "CHP'nin kazandığı" iddia edilen o ünlü 1977
seçimlerinin yarattığı biçimsiz sonuçlarla mümkün olabilmişti. CHP
o seçimi kazanmış olsaydı rahatlıkla hükümet kurabilecek ve bu
şekilde yerlere düşmeyecekti.
Haaa, partinizle ciddi bir fikir ayrılığına düşersiniz, artık
birarada olmanız mümkün değildir, bir "ekip" olarak birkaç
arkadaşınızla birlikte ayrılır, yeni bir parti kurarsınız, o zaman
başka.
Ama her hal-ü kârda geri dönmezsiniz, değil mi?
1945 yılında İsmet Paşa Celal Bayar'a "vazgeç Celal Bey, geri dön,
seni bakan yapacağım, hatta eskisi gibi başbakan bile yaparım"
deseydi de Bayar geri dönseydi, onu kimse bir daha ciddiye
almazdı.