Siz bunların rejimi değiştireceklerine gerçekten inanıyor
musunuz?
Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanacaklar...
Çantada keklik ya...
Yetmedi, Meclis seçimini de kazanacaklar...
O da torbada tavşan...
Ya 360 ya da 400 koltuk sayısına ulaşacaklar... Biri referandumlu,
öteki referandumsuz Anayasa değişikliği için...
Nasıl olacak bu iş?
Tut ki oldu... Amiyane
tabiriyle "çamura yatmayacakları" nereden
bellidir?
"Hele durun bakalım, daha erken" demeyecekleri ne
malumdur?
"Enkaz devraldık, acele etmeyin" edebiyatı hazırdır.
Önce başkanlık
sisteminin "nimetlerinden" yararlanırlar.
Kanun hükmünde kararname çıkarabilmenin dayanılmaz
cazibesinden...
Zaten PKK ve FETÖ'ye af çıkarabilmeleri için bu gereklidir.
Sonra AK Parti'ye yakın sermayeyi batırmak, İstanbul sermayesini
kalkındırmak için girişimler...
Bugünkü sisteme göre seçilmiş "taraflı" başkan, nasıl
tarafsız gibi davranır?
2028'e kadar bir beş yıl böyle geçer.
Peki 2028'i kazanacaklarının garantisi nedir?
Meral Hanım başbakanı olmayan sistemde başbakan olacakmış
şimdilik...
Ciddiye alıp yorumlar döktürüyorlar.
Peki 2028'de seçimi AK Parti kazanırsa başbakan kim olacaktır?
Recep Tayyip Erdoğan.
O zaman ne yapacaklar?
***
Yutturmacanın boyutları müthiştir.
Seçim barajı yüzde 3'e düşürülecek, böylece şimdi olmasa bile
2028'de Temel Reis'in Meclis'e girebilmesi sağlanacak. Peki.
Siyasi Partiler Kanunu ne olacak?
12 Eylül Rejimi eleştiriliyor da bu "kalıntı" niçin
yerinde bırakılıyor?
Niçin parti içi "önseçim" getirilmiyor?
"Parti içi diktanın" aynen sürmesi için mi?
"YÖK" kalıyor ama adı değişiyor.
O zaman bunun ne anlamı var?
Muharrem, ağzını aç da iki laf da sen söyle.***
NASIL OLUYOR DA OLUYOR?
Basında 1924 Anayasası'na övgüler düzenler, bunun çok partili
sisteme cevaz verdiğini, çok demokratik olduğunu söyleyenler
var.
Bunlar solcu geçinenler.
Öyleyse 1925, 1930 ve 1946'da CHP dışındaki partilerin niçin
kapatıldığını ya da kendi kendini feshe zorlandığını açıklamak
zorundadırlar.
Elbette bu konuya girmeyeceklerdir.
Nasıl olsa okurları cahil, ne versen gidiyor.