Memlekette yeni bir anayasa istemeyen yok.
Tövbe, var:
Kılıçdaroğlu istemiyor ama istermiş gibi davranmak zorunda kalıyor. Bir yandan "askeri vesayete" karşıymış gibi yapıyor, bir yandan askeri vesayetin sürmesi için bütün OHAL kararlarına taş koymaya çalışıyor.
(Demirtaş istiyor ama onun istediği de "federal" anayasa, "Bundes"...) Ayrıntılar da kimsenin umurunda değil, Devlet Denetleme Kurulu'nun sekiz kişiden mi on beş kişiden mi oluşacağını kimse düşünmüyor, düşünmesine gerek de yok.
Yeni bir anayasayı Anayasa Mahkemesi Başkanı da istemiş.
Yenisi yapılana kadar, "beğenmediği" eskisine göre karar vermek zorunda.
Öte yandan, "OHAL bir zorunluluktur ancak hukuksuzluk hali değildir" diyerek Kılıçdaroğlu'nun ağzının payını da verdi!
Fakat "yeni bir anayasanın darbeci zihniyete en güzel cevap olacağını" da söylemiş ki, bunu fazla iyimser bulduk.
Yok, öyle değil de, "naif" bulduk biraz.
"Demokratik ve özgürlükçü bir anayasa" olursa darbe yapılamazmış.
Hani sanırsın ki 15 Temmuz girişimi memlekette demokrasi ve özgürlük olmadığı için...
Bunlar güzel laflar, kimse itiraz edemez, ama hoş ve boş laflar.
Yeni bir anayasayla kime hangi özgürlük verilecek de o kişi artık darbe marbe düşünmeyecek?