Cumhurbaşkanımız, İnönü'nün paralardan Atatürk'ün resmini
kaldırtıp yerine kendi resmini koydurmuş olduğunu bir kere daha
hatırlattı.
Evet, o kadar ki, basılmak üzere hazır bekleyen ikinci emisyon
"arduvaz renkli" binlik banknotlardan da Atatürk resmini alelace
"kazıtıp", evet kazıtıp, kendi resmini koydurmuştur. (Yıllar önce
Hamburg'da bir nümizmatta görmüştüm, müzayedeye koyuyorlardı,
açılış fiyatı 2 bin mark, param yetmedi, alıp da koleksiyonuma
katamadım, içim cız etti.)
Bu uygulama, Milli Şef sıfatını bırakmak zorunda kaldığı günden
sonra da sürmüştür, taa iktidardan düştüğü 1950 yılına kadar...
Son günlerde hatıralarını da yayınlayan (Tayyip Erdoğan'a hakaret
ettiği için işinden ayrılmak zorunda kalıp kapağı CHP listesinden
meclise atan) yaşı geçmiş bir gazeteci, bunu İsmet Paşa'ya sormuş
bir zamanlar... Paşam, bunu niçin yaptınız?
İsmet Paşa da "devletteki devamlılığı göstermek için" demiş!
Bu hesaba göre, Celal Bayar bu devamlılığı göstermedi, paralara
kendi resmini koydurmadı, Atatürk'ü iade etti...
Kendi resmini koydursaydı CHP kıyameti koparacak, merhum
Yassıada'da herhalde bir de bu "suçtan" yargılanacaktı!
Sonradan gelenler, Gürsel, Sunay, Korutürk, Evren, Özal, Demirel,
Sezer, Gül, hiçbiri bu işe kalkışmadılar. Devletin devamlılığı
umurlarında değil miydi?
Şimdi Erdoğan bunu yapsa, yeri göğü inletirler.
"Şeddeli diktatör" derler, ama İnönü'ye diktatör diyene de
kızarlar!
(Bu lafı ortaya atan zavallı cahil, aynı sessiz harfin iki kere
okunması anlamına gelen "şedde"yi bilmiyor, şeddeli diktatör ya
"dikktatör" olur, ya "diktattör", ya da "dikkttattör"... Ne
demekse?)
Paraların görünümünü saptayan 30 Aralık 1925 (aslında 30 Kanun-u Evvel 1341) tarihli ve 701 sayılı kanun "tuğrayı" kaldırıyor ve paraların üzerinde "Reisicumhur Hazretleri'nin resmi bulunur" diyor...
"Şu andaki reisicumhurun" demiyor!
Belli ki günün birinde Atatürk'ten başka birinin de cumhurbaşkanı olabileceği düşünülmemiş.
Bu kanun o günden bugüne yürürlükte midir? Yürürlüktedir.
Eh, öyleyse İnönü "kanuna uygun" bir iş yapmış! (Taha Akyol da İnönü'yü bu şekilde aklıyor zaten.)
Eh, öyleyse Erdoğan da yapabilir!
Yapsa kıyameti koparırsınız, "şeddeli diktatör" dersiniz.
Ama biz kalkıp İnönü'ye diktatör desek bizden kötüsü olmaz, öyle mi?