Hep aynı terane, hep aynı kandırmaca, hep aynı mugalata...
"Cumhuriyet" kavramıyla "demokrasi" kavramını birbirine karıştıran
hep aynı munkabız kafa...
Kendilerine beş yüz kere Hitler Almanyası'nın da, Stalin
Rusyası'nın da, Saddam Irakı'nın da, Esad Suriyesi'nin de birer
cumhuriyet olduklarını...
Buna karşılık bugün en ileri demokrasi örneklerini sergileyen
İspanya'nın da, Hollanda'nın da, İsveç'in de, Norveç'in de,
Danimarka'nın da, en başta Büyük Britanya'nın da birer krallık
olduklarını hatırlattık.
I ıh... Tınmıyorlar.
Çünkü yalanlara sımsıkı sarılıp yaşamayı severler.
Sonra bu yalanların "çeşitlemesini" de yaparlar.
Bakınız, iktidara gelince gazete kapatıp televizyon boğacak olan
kavruk yiğit ne demiş:
"Kuva-yı Milliye bir kurtuluş hareketidir, demokrasi, bağımsızlık
açısından, kadın-erkek eşitliği açısından... Kuva-yı Milliye'yi
temsil eden de CHP'dir."
Cahil cesareti mi, kasaba politikacısı güdüklüğü mü?
Kuva-yı Milliye elbette bir kurtuluş hareketidir.
Ama onun bir "demokrasi hareketi" olduğunu söyleyebilmek için
ilkokul tarih dersinde okulu kırıp davar gütmeye gitmiş olmak
gerekir.
Bu bir geniş cepheydi.