Zavallılık yarışında CHP mi önde yoksa o CHP'nin medyası mı, pek
anlayamadık, karar veremiyoruz. Amigolar Kılıçdaroğlu'na "aman ne
olur Yenikapı'ya git" diye baskı yapmışlardı, şimdi de "saray
edebiyatını bırak" diye yalvarıyorlar.
Çünkü hazret falso üstüne falso yapıyor.
Gerçi eski günlerindeki kadar neşeli skandallar değil bunlar, hani
İstanbul'a gelip Kağıthane'nin yerini bulamadığı günlerdeki
gibi...
Parvus Efendi'yi Tatyos Efendi gibi bir şey sandığı günler...
Punduna getirseler hazreti devirecekler fakat yerine adam
bulamıyorlar. Metin Feyzioğlu'ndan da umudu kestiler.
Oysa ne "adamlar" var oralarda... Bakınız grup başkanvekillerinden
Gürsel Erol diye bir adam var, bir aydır ısrarla "milli mutabakat
hükümeti" istiyor!
Takmış bir kere, tekrarlayıp duruu...
Amigolar da yazıp duruu...
Bu hükümet hemen istifa edecekmiş, yerine meclisteki bütün
partilerin katılacağı (yani HDP dahil) bir koalisyon
kurulacakmış.
Neden? Çünkü darbe girişimi olmuş.
Darbeyi bastıranlar, tam da darbecilerin istekleri doğrultusunda
iktidardan gidecekler! Kendi kendilerine.
Akıl akıl gel paçama takıl...
Zaten biz de "eeeyle yazdık ki gülesiğiz"...
CHP'de maşallah kolunu sallasan Gürsel'e değiyor, bir Gürsel daha
var: Tabii ki eski dostumuz, garsonluktan politikacılığa geçmiş,
yılların eskitemediği Gürsel Tekin.
Hani iktidara gelince SABAH gazetesine el koyacaktı...
Bu kadar rezalete, rezaletler kralı Kılıçdaroğlu bile dayanamamıştı
da devirilen çamı yalanlamıştı hani...
İşte bu Gürsel bir süredir "kızakta"...
Parti içi iktidardan düştü (zarar yok, başka Gürsel buldular.)
Düştü ama ağzı torba olmadığından büzülemiyor.
Gürsel Tekin'in söylediğine göre "CHP erken seçime hazır"mış.
Bayrama daha bir hafta var, seyran da değil, nereden çıktı bu erken
seçim?
Tartışması varmış.
Öyle bir tartışma yok.
"İster yarın, ister öbür gün, ister on beş gün sonra" demiş Gürsel.
(Eski Gürsel yani.)
Ay aman, Gürsel meğerse "belediye se