Söze "bizim zamanımızda" diye başlayacak yaşa geldik de geçtik bile...
Bizim zamanımızda bir "beden dersi" vardı.
Beden eğitimi... Kimine göre jimnastik...
"Cimlastik" diyen de yok değildi.
Haftada bir saat, o da değil, elli beş dakika.
En "kofti" derslerden biriydi.
"Resimiş" dersi gibi. Not ortalamasını yükseltmeye
yarardı.
Her Türk genci doğuştan asker olduğu için nasıl
"askerlik" dersinden mutlaka tam numara alınıyorsa
(bunun da adı "milli güvenlik"), beden dersinden
de tam numara alınırdı.
Pek pek "iyice lapacılar"
biraz daha düşük not alırlardı, sekiz falan yani.
Beden dersi, diğer iki ders arasına sıkıştırılırdı.
Fizik sözlüsünden çıkıp beden dersine girer, ondan çıkıp kimya
yazılısına girerdik.
Arada kalan süre beş dakika.
Ter içinde, toz içinde, yorgun argın beş dakikada soyunup
giyinecektin.
Giyinme de sınıfta,
öyle "jimnastikhanede" falan değil.
Duş yapmak tasavvur bile edilemez bir lükstü.
Okulda "hamam" vardı ama girmek yasaktı.
....