Eskiden işleri kolaydı... Enver'i tu kaka edip Mustafa Kemal'i
göklere çıkarırlardı, iş biterdi. Rejim de onlara bu yolu
gösteriyordu zaten.
Sonra, o büyük İttihatçı mirası ikiye çatlayıp CHP ile MHP arasında
bölününce, azıcık şaşırdılar.
Öyle ya, Mustafa Kemal yeni bir Türk devleti kurmuştu ama Enver de
yeni bir Türk devleti, Turan İmparatorluğu peşinde koşmamış
mıydı?
Tutturamamıştı ama sağlık olsun.
Kimileri sağ Kemalist, kimileri sol Kemalist olurken, bu arada
azıcık da Enverist olunamaz mıydı canım? Hem böylesi "iyi sıhhatte
olsunlar"ın da hoşuna giderdi, ne de olsa onlarla da iyi geçinmek
şarttı.
Şimdi, "ikisi de büyük bir çınarın parçaları" diyorlar.
O da bir Türk büyüğü, öteki de bir Türk büyüğü. O da bir Türk
devlet adamı, öteki de bir Türk devlet adamı.
Vallahi Kanuni Sultan Süleyman da öyle değil midir?
Bu mantıkla Hitler de büyük bir Alman devlet adamıdır, Stalin de
büyük bir Rus devlet adamı. (Gerçi biri Avusturyalı öteki Gürcü'dür
ama o kadarcık da olacak artık.)
Enver'i parlatma çabalarında, torunu Osman Mayatepek başı çekiyor,
Demirören'in postalcı gazetesi de ona memnuniyetle çanak tutuyor.
(Mayatepek nereden geliyor?... Bütün dünya Türk ya, otuzlu yıllarda
bazı kişiler "tepec" kelimesinin Maya dilinde de "tepe" anlamına
geldiğini görünce heyecanlanmışlar, hani Agamemnon isminin "ağa
memnun"a benzemesi gibi, hemen benimsemişler...