Gençliğin büyük derdi nedir, diye sorsam...
Çeşitli cevaplar verirsiniz: Okuma, iş bulma, geçinme, karşı cinsle
ilişkiler, vb.
Gençliğin en büyük derdi "bedelli çıkacak mı"... Budur.
Erkeklerin yani.
Bu iki anlama gelir:
Bir: Paraları var (babalarının var.)
İki: Askere gitmek istemiyorlar.
"Bedellinin çıkmayacağı" defalarca söylendi ama duymak
istemiyorlar.
Çünkü "yurdum insanı" yalanlara ve kendi uydurduğu efsanelere
sımsıkı sarılıp yaşamayı, kendini kandırmayı sever.
Peki, muhalif basının büyük derdi nedir?
Yok, Meral Hanım'ı parlatmak değil, şimdilik. Bazı mahfillerin
"şimdiden abartmayalım arkadaşlar, yıpranabilir, sonra, seçim
yaklaşınca abartırız" uyarısı etkili oldu. Meral Hanım'ın muhalif
gazetelerde kapladığı "sütun/santim" alanı düştü.
Kılıçdaroğlu'nu devirmek de değil, yıkamayacaklarını anladılar.
Laf kıtlığı var, fakat asma budamak da şart. Ne yapsınlar?
"Kendini kandırmanın dayanılmaz cazibesi" de etkili oluyor.
Dolayısıyla, şimdi en büyük dertleri "erken seçim olur mu?"...
Böyle bir durumda muhalefetin "hazırlıksız yakalanmasını"
istemiyorlar. Sanki seçim erken ya da geç olsa muhalefet bir
hazırlık yapacak da...
Ankara dedikoducularının gazına gelen Meral Hanım, erken seçim
olursa açıkta kalmamak için apartopar kongre yaptı. Bakalım Yüksek
Seçim Kurulu, "ilçe ve il kongrelerini yapmadan büyük kongre
yapmanın" faturasını nasıl kesecektir?
Ekonomik büyüme rekor üstüne rekor kırarken, kimileri "ekonomi
berbat durumda, daha da kötüye gitmeden iktidar erken seçim yapmak
isteyebilir" palavrasının ardına takıldılar.
Öte yandan, "Tayyipsiz AKP" formülüne yatan "gizli Fetöcüler" var.
Ya da "Fetö'nün yol arkadaşları" diyelim.
Bunların bir kısmı, dış politikası çoktan iflas etmiş, "bitmiş" bir
adam olan Davutoğlu'ndan medet umuyorlar. (İç politikası nedir ki?
Var mıdır?) Eskiden de Abdüllatif Şener'den medet ummuşlardı!
Davutoğlu ortaya çıkacak, Erdoğan'ı devirecek, AKP'nin başına
geçmekle kalmayıp bir de seçim kazanacak, cumhurbaşkanı olacak!
Siyasal Bilgiler'de hoca olsam, buna inanan öğrenciyi
çaktırırdım.
Daha da ilginci, bir kısmının da Abdullah Gül'den medet umması!
Abdullah Gül kendini ortaya atacak, "Tayyip düşmanlarının" diğer
bir umudu olan Bülent Arınç'ı da yanına çekecek, seçimi
kazanacak...Bu dürtüyle, "CHP'nin Gül'ü aday göstermesini" isteyen
serseri bile çıktı.
Çünkü Gül son zamanlarda "görünülürlüğünü arttırmış"...
En büyük mavrayı en sona sakladım:
Bir ihtimale göre de, Anayasa Mahkemesi bir karar alıp, seçimleri
"eski sisteme" göre yaptırabilirmiş!
Meral Hanım bunu "bir tanıdığından" duymuş.
Ankara kulislerinde ciddi ciddi konuşuluyormuş...
Muhalefet bakalım "zavallılık vadisinin" daha hangi kuytularına
düşecek?
Vallahi Bay Kemal'in o saçmasapan "ambalaj sanayii kenti" projesi
bile daha gerçekçiydi!