Murat Bardakçı yazdı da öğrendik: Atatürk'ün cenaze namazını
toplam 19 kişi kılmış!
Sarayda, kapalı kapılar ardında... Hazır bulunan zevatın kendi
arasında...
Milyonların önderinin Türkiye'yi inleten cenazesinde, cemaat 19
kişi.
Aslında hiç kıldırmayacaklarmış da, Makbule Hanım bastırmış.
Makbule Atadan, Atatürk'ün kızkardeşi. (Aranızda Atatürk'ün bir
kızkardeşi olduğunu bilmeyen var mıdır? Bir üvey babası ve üvey
kardeşleri olduğunu bilmeyen var da...)
Kimler mi kıldırmayacaklarmış? O günlerde Türkiye'ye
hükmedenler...
Niçin kıldırmıyorlar? "Gericilik" olur diye.
Hadi bunu "sonra gericiler sömürmeye kalkarlar diye" yapalım bari.
Soranlara öyle demişlerdir. Sormaya cesaret edebilen çıktıysa.
İsmet Paşa'nın bunda hiçbir "dahli" yoktur, kimse aklına öyle bir
şey getirmesin, çünkü İnönü o günlerde "parya" gibiydi... O kadar
gözden düşmüş, o kadar dışlanmıştı ki, çok kişi ona selam vermekten
bile kaçınır olmuştu. "Atatürk seni son bir kere görmek istiyor"
diye İstanbul'a çağırıldığı, buna karşılık Refik Saydam'ın "gitme
paşam, seni öldürecekler, vallahi kendimi trenin önüne atarım"
dediği bilinir. (Saydam bunun ödülünü iki ay sonra İnönü tarafından
başbakan yapılarak aldı.)
Atatürk'ün "naaşı" (tabutu falan demek yasak gibidir), bir süre
İstanbul halkının ziyaretine açıldı, 19 Kasım günü de saraydan
Ankara'ya nakledilmek üzere çıkarıldı, top arabasına konuldu
(taşındı falan demek yasak gibidir.)