Diyorlar ve tabii ki "evetçileri" suçluyorlar. Ama
Kılıçdaroğlu'nun ve adamlarının yaptığı mugalata hiç gözlerine
görünmüyor.
Atatürk'ü hayır kampanyasına utanmadan alet etmek mesela...
İzmir'in dağlarında çiçekler falan filan...
"Hayır demek yasaklandı" şeklindeki kuyruklu yalan mesela...
"Evet derseniz cumhuriyet, bayrak, milli marş ve başkent ortadan
kalkacak" şeklindeki, yalan bile denemeyecek kuyruklu rezalet
mesela...
Daha "ince" numaraları da var.
Partili cumhurbaşkanı olursa ve de protesto edersen, devletin
başını mı protesto etmiş olacakmışsın yoksa siyasetçiyi mi?
İster birini protesto et ister ötekini! İkisi de serbesttir.
Protesto serbesttir, yasak olan hakarettir.
Hakaret edersen, bunu "hangi şapkaya" ettiğine bakılır. Birini
yaparsan daha hafif, ötekini yaparsan daha ağır ceza alırsın.
Yok eğer "küfür etme" özgürlüğü istiyorsan, sana bunu ne bu
sistemde verirler ne öteki sistemde.
Partilerin genel başkanlarını illerde o partinin il başkanı temsil
ediyormuş...
Hayır, etmiyor. Bu bir "representation" ilişkisi de değildir, bir
"impersonation" ilişkisi de değildir, bir "symbolization" ilişkisi
de değildir. Birinin görevi ayrıdır, ötekinin görevi ayrı.
Biri suç işlerse öteki ceza görmez. Parti başkanı il başkanının
"şahsında mündemiç" değildir.