Eğer bir anketçi, hem de ciddi görünen, iddialı bir anket
şirketi yöneticisi, "ben seçimin sonucunu biliyordum ama
açıklamadım, sonra beni çarmıha gererlerdi" diyebiliyorsa, o ülkede
çürüyen birşeyler vardır...
"Açıklamadım" değil, "sonuçları çarpıttım, kamuoyuna yanlış ve
yanıltıcı bilgi verdim" demesi gerekirdi.
"Nitelikli dolandırıcılığa" girer!
Seni kim çarmıha gerecek hemşerim? Muhalefet.
Çarmıha gerecekler de ne yapacaklar, bileklerine temel çivisi mi
çakacaklar?
Sadece küfür edecekler, o kadar.
O zaman biz de bu işi bırakalım, yıllardır yemediğimiz küfür
kalmadı...
Yok öyle yağma. Demirden korkuyorsan trene binmeyeceksin.
Bu rezaletten sonra, bu sefil medya, sanki hiçbir şey olmamış gibi
ilk seçimde sana gene iş verecek, gene bulgularını soracak...
Sen de gene işkembe-i kübradan atacak mısın?
Muharrem İnce'ye "seçim gecesi 'adamın kazandığını' niçin kabul
ettin" diye saldırdıkları bir ülkede, elbette gene korkacaksın.
Belki de aklına Tarhan Erdem gelecek... Elde ettiği bulguları
açıklamakta dürüst davrandığı için adama etmedikleri hakaret
kalmamıştı... Erdem'in sinirleri yay gibi gerilmiş, seçim gecesi
haklı çıktığı zaman da boşalmış, ağlamaklı olmuştu...
Teklif, kamuyu yönlendirmek ya da etkilemek maksadıyla yalan, yanlış, yanıltıcı ya da eksik bilgiler sunan kamuoyu araştırmacısına 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası öngörüyor! Anket masraflarının 10 katına kadar da para cezası. (Arpanın kaynağını da açıklamak zorundalar.)
Çünkü bu seçimden önce MHP'ye de çok adilik ettiler. MHP oylarını kırmak ve oyların Meral Hanım'a kaymasını sağlamak için bulgularla oynadılar.
Başaramadılar.
Yanlarına mı kalacaktır?
Evet, kalacaktır, çünkü kanun "geriye doğru" işlemez.
Ama hiç olmazsa bundan sonra... Her önüne gelenin halkı yanıltması önlenmelidir.
Bu sağlanamadığı takdirde bu kamuoyu araştırmalarının halkın gözünde ve bizim gözümüzde köpek sidiği kadar değeri kalmayacaktır.
Gerçi biz doksanlı yıllarda siyasi partileri kapı kapı dolaşıp kim fazla para verirse onu önde göstermeyi vaat eden araştırmacı da görmüştük ya...
Lakin, bu kanunu izleyecek yönetmeliği hazırlarken, üniversitelerin sosyal bilimler fakültelerinden mutlaka bir ya da birkaç "metodoloji uzmanına" da danışılsın. Çünkü "istatistiklerle yalan söyleme sanatı" diye de bir katakulli vadisi vardır ve en ciddi, en dürüst görünen ankette bile saptırma yapmak mümkündür, üstelik çok kolaydır.
Öyle bir "sample" çekersin, öyle bir denek listesi yaparsın ki CHP yüzde doksanla geliyor görünür!
Seçim gecesi madara olursun ama ne gam, nasıl olsa yüz surat mahkeme duvarı.
İşte o zaman kodese gireceksin ki Hanya'yı Konya'yı anlayasın.