Bugün bayram. Bayramda "çarçur" yazı yazılır. "Ciddi olmamaya"
özen gösterilir. Hafiflik aranır.
Çünkü kimsenin ciddi yazıyı "çekemeyeceği" varsayılır. Olmadı,
fıkra anlatılır. (Her gün çarçur yazanlar konumuzun dışındadır
tabii.)
Artık eskisi gibi "bayram yeri, kayık salıncak, haminnemin verdiği
mendil" edebiyatı da yapılmıyor, çünkü hem gençliğin umurunda
değil, hem de bu edebiyatı yapacak yaşlıların çoğu öldü gitti.
Yani, bu yazı bugün size ağır gelecekse ya sayfayı çevirip geçin,
hiç takılmayın, ya da kesin saklayın, bayramdan sonra
okursunuz.
Bazı muhalefet odakları, geçen gün Koray Aydın'ın ağzından
kaçırdığı ya da nabız yoklamak için kaçırır gibi yaptığı "Merkez
Demokrat Parti" ismini beğenmemişler.
"Cumhuriyetçi Demokratik Parti" adını öneriyorlar.
Yani diğer partiler, bu arada CHP de tabii, cumhuriyetçi
değiller!
Bu kafa, nereye kadar gidebileceğini de böylece kanıtlamış
oluyor.
Çok kişinin unuttuğu bir gerçek:
Bundan yirmi yedi sene evvel ülkemizde bir Demokrat Merkez Parti
vardı! ANAP'tan ayrılan Bedrettin Dalan kurmuştu. Hiçbir varlık da
gösteremedi.
Sonra, Dalan'ın bu partiyi Demirel'in Doğru Yol Partisi'ne
"eklemlenmek" için bir atlama taşı niyetine kurduğu
anlaşıldı...
Bakalım seçimde iki seksen uzanınca Meral Hanım da nereye
katılır?
Bu arada, kurulmasına iki ay kala bu yeni parti kendini "merkezde"
gösterebilmek için de çırpınıyor, merkez diye bir yer varmış
gibi.
Hepsi MHP'den kovulma ya da ayrılma olan kurucular, "bozkurt
işaretinin" ve "başbuğ" sözcüğünün kullanılmasını
yasaklamışlar!
Eh, bozkurt işaretine gerek yok, çünkü onu Kılıçdaroğlu bile
kullanıyor.
Başbuğun dişisi de henüz icat edilmedi.
Böyle bir makam da yok böyle bir kelime de.
Bunlarda da "vallahi billahi biz ikinci bir MHP değiliz" endişesi
ön plana çıktı.
Yutan olursa inşallah.
Hem "esas olarak" MHP tabanından oy isteyeceksin, hem de kendini
MHP'den iyice ayırma telaşına düşeceksin... Nasıl olacak bu iş?
Ama sorarsan onlar asıl "AKP tabanından" oy alacaklarmış...
Bu arada bir amblem arıyorlar, bir de el işareti.
AKP'nin ampulü, CHP'nin altı oku gibi "akılda kalıcı" bir şey
istiyorlar. Hem kadınerkek eşitliğini vurgulayacakmış, hem de
okuma- yazma bilmeyenlere bile seslenecekmiş.
Bir de, Özal'ın iki elini havada kavuşturması, Necmettin Erbakan'ın
başparmağını kaldırması, Tayyip Erdoğan'ın rabia işareti gibi bir
el hareketi...
Bulamazlarsa da el sallamakla yetineceklermiş!
Ortada bir siyasi fikir mikir yok, yalnızca goygoy var.