Böyle bir deyim vardır hukukta, "haksız yere işgal eden"
anlamına gelir, örneğin bir eve, evsahibinin rızası olmadan geçip
oturan kişi...
Siyasette de var mıdır?
Meral Hanım var.
İstanbul sermayesinin kafası karışık ya, bunun basın amigoları bir
yandan "çarnaçar" Kılıçdaroğlu'nu destekliyorlar, bir yandan bir
"Törkiş Macron" arayışını sürdürüyorlar, bir yandan da Akşener'i
kollamaya çalışıyorlar. Bakalım ne zaman bütün bunlardan umut kesip
Dolunay Partisi'ne düşecekler?
Gerçi Meral Hanım ısrarla "tam merkezde" olduklarını iddia ediyor,
sermaye basını da ısrarla "merkez sağda" diyor, çok şükür az da
olsa bir dürüstlük kalıntısı kalmış arkadaşlarda...
Bu da sevindiricidir.
Fakat bu durumda Meral Hanım onlara hiç yardımcı olmuyor
doğrusu.
"İpucu ver de parlatalım" diyorlar, hanım kekeliyor.
Bakın ne demiş: "Biz siyasi yelpazede alan doldurmak için yola
çıkmış değiliz!" Kemal Tahir merhum, genç yazarlara sorardı: "Türk
edebiyatında neyin eksikliğini, hangi boşluğu gördün de doldurmak
için yola çıktın?" Meral Hanm'a da sorsalar cevap veremeyecek.
Tövbe, cevabı vermiş işte:
Siyasi yelpazede boşluk yok!
Peki o zaman ne için yola çıktınız Meral Hanım?
Devlet Bahçeli'den intikam almak için. (Bundan bize ne?) Herhalde,
"hiç olacak iş değil ama iktidara gelirsek Fetö'cüleri salıvermek
için" diyecek değildir.
Gerçi sümüklü psikopatın gördüğü rüyalardan birinde "bir kadın
başkan geliyormuş, her şey bambaşka oluyormuş" ama bunu Hillary
Clinton için söylemiş olmalı! Rüya da çıktı maşallah.
Öyleyse amacınız nedir Meral Hanım?
Kendi uçuk tahmininizle yüzde 20, daha gerçekçi bir beklentiyle
yüzde 5 oy almak, daha da büyük bir ihtimalle de yüzde 3'te
kalmak.
Alacaksınız da ne olacak Meral Hanım? Bu oyla meclise de
girilmez.
Başkanlık seçimini ikinci tura bıraktırabilirseniz belki
kazanacağınızı mı sanıyorsunuz?
"Amacımız milli iradenin tecellisini sağlamak" demişsiniz...