Engin Ardıç Sabah Gazetesi

Gaflet tarihi

Osmanlı'nın mirasçısı olduğumuzu beş yüz elli kere yazınca nihayet kabul ettirebildik. "Gericilik" olarak nitelenen gelişmeler, televizyonda Kanuni dizisinin, Abdülhamiddizisinin çok tutması, şu bu, kamuoyunun...

10 Haziran 2017 | 2.281 okunma

Osmanlı'nın mirasçısı olduğumuzu beş yüz elli kere yazınca nihayet kabul ettirebildik.
"Gericilik" olarak nitelenen gelişmeler, televizyonda Kanuni dizisinin, Abdülhamiddizisinin çok tutması, şu bu, kamuoyunun bu "farkına varmasının" sonuçlarıdır. AKP'nin on beş yıldır iktidarda olması ve en az bir on beş yıl daha kalacak görünmesi de bu bilinçlenmenin doğrudan sonucu, siyasi yankısıdır.
Kamuoyu dedik, tövbe, aydınlar farkına vardılar. Halk zaten biliyordu. Halk "kendi"iktidarını arıyordu ve buldu da.
Halkın kollektif bilinçaltı, Osmanlı'nın çöküşünden neredeyse yüz yıl sonra bile Osmanlı'ydı.
Aydınların bilinçaltında da, farkında olmasalar bile, Osmanlı bozgunu sürüyordu.
Kemalistler bu bozgunu ve yarattığı kompleksi onu "reddetmekle, yok saymakla"aşacaklarını sandılar. Aşağılık kompleksinin yerine bu sefer "büyüklük kompleksini" ikame etmeye çalıştılar. (Tarihten önce vardık, tarihten sonra varız, Türk olmasa tarihe yazılacak ne vardı, falan filan.)
Halk yutmadı.
"Yerli" gördüğü her hareketi destekledi (SF, DP, AP, ANAP, şimdi de AKP)...
Kemalistler de "alafranga" kaldıkları için ilk serbest seçimde gittiler ve ondan sonra da ancak "sopayla" gelebildiler.
İlerlemenin ön şartı olarak "İslam'ı ezmeyi" düşünmüşlerdi, İslam tarafından eziliyorlar...
Burada asıl hazin olan, sosyalistlerin durumudur.
Sosyalistlerimiz, onları döne döne hep ezmiş olan bürokrasi sultasına karşı çıkmak bir yana, onu hep hararetle desteklediler. Neydi bu, bir tür "Stockholm sendromu" mu?
Sosyalistler, altmışlı yıllarda "Türkiye'nin yarı feodal, yarı sömürge bir Üçüncü Dünyaülkesi" olduğuna inanıyorlardı...
Çünkü "Osmanlı olduğumuz" gerçeği onlara unutturulmuştu.
O zamanlar bir Franz Fanon modası vardı. Fanon, eski sömürgeler için kurtuluş ve kalkınma yolu arayan Karayipli bir aydındı.
Bizimkiler, Türkiye'nin de bir yarı sömürge olduğuna inandılar. Oysa biz, bir dünya imparatorluğunu elinden çıkarmış, "düşmüş" bir ülkeydik, onlar hiçbir zaman kalkmamış olduğumuzu sanıyorlardı...
Ortaya, Sivas dağlarında "Ernestoculuk" oynamaya kalkan zavallı çocuklar çıktı ve ne yazık ki çok genç öldüler... Öldürüldüler...
Sosyalistler, Osmanlı olduğumuzu bize döne döne hatırlatan Kemal Tahir'e de etmedik hakaret bırakmadılar üstelik.
Şimdi ne yapıyorlar?
Kimisi Taksim Gezisi'nde yeni bir tepişme fırsatı arıyor, bununla mutlu olacak, kurtlarını dökecek, kimisi iki beleş gezi uğruna vatanını Avrupa'ya satma sevdasında, kimisi de saracak kimse bulamadığı için birbirine sarıyor... Bu da eski hastalıklarıdır aslında.

***

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Utanmıyor musunuz? 01 Nisan 2023 | 3.525 Okunma Dağ nerede, fare nasıl? 31 Mart 2023 | 3.281 Okunma Alafortanfonik gelismeler 30 Mart 2023 | 1.227 Okunma Yoksun oğlum sen 29 Mart 2023 | 1.857 Okunma Var biraz da sen oyalan 27 Mart 2023 | 1.166 Okunma