Şenol Güneş'in "totemi" varmış.
Basın bu kelimeyi sözbirliği etmiş kullanıyor ama
"fetiş" ya da "uğur" demek daha
uygundur kanısındayım.
Bu totem ya da fetiş ya da her ne karın ağrısıysa, elbise. 2002
yılında "eski moda giyindiği" için
eleştiriliyordu... Senegal takımının Fransız hocası modern giyime
örnek gösteriliyordu... Çağdaş Atatürk Türkiyesi böyle mi
tanıtılırdı?
Amaç spor değil tanıtımdı, öyle ya... Keşke oraya Keriman Halis ya
da Feriha Tevfik hanımları gönderseydik...
Ama Senegal'i yendik.
Böylece, Şenol Güneş'in "gri takım
elbisesi" kıymete bindi. Bir bankanın taşra
şubesinde veznedar kılığı.
Keramet terzideydi yani!
Meğer hocanın (futbolda kolunu sallasan hocaya değiyor ya) böyle
başka marifetleri de varmış. Gene elbiseyle ilgili.
Beşiktaş'a hocalık ettiği dönemde her Fener maçına bordo kravat ve
mavi gömlekle çıkarmış (Trabzon renkleri) ve hep kazanırmış...
.....