Hadi hadi üzülmeyin artık, karalar bağlamayı bırakın, geçti
gitti. Yılbaşı dedikleri...
Bunun böyle olacağını biliyordunuz ama içinizde gene de bir
burukluk... Ne gerek vardı?
"Herkes eğleniyor ben oturuyorum" şeklinde gereksiz bir gıpta...
Eğlenenlerin boyu uzamadı.
Bakın sabah oldu, bugünün dünden hiçbir farkı yok. Güneş gene
erkenden batacak, yarın sabah da bir türlü doğmak bilmeyecek!
Dünden bugüne hiçbir şeyin değişmeyeceğini biliyordunuz.
Belki biryerlerde itin biri gene bomba momba patlatmıştır, onu da
ben bilmiyorum.
Üzülmeyin, geçti gitti.
Çok meraklıysanız, "kim nerede nasıl girdi" muhabbetini
televizyondan izlersiniz.
Fena mı, "ziyan olmasın" diye bitirmesi üç gün sürecek artık yemek
de kalmadı sofrada, bayatlamış fındık fıstık, pörsümüş salata, yağı
donmuş hindi, kenarına zeytinyağı bulaşmış beyaz peynir de...