Hani bu yazının başlığı "bakla ve ağızlar" da olabilirdi... Daha
bir "edebi" kokacaktı...
Bakla "cumhurbaşkanını halkın seçmesini istememek" baklası, ağızlar
da MHP ve CHP ağızları tabii.
Yok efendim, başkanlık sisteminden sözetmiyorum, "bugünkü şekliyle
bile" cumhurbaşkanını halkın seçmesine karşı çıkmak!
Baklayı önce MHP ağzından çıkardı. "Cumhurbaşkanını eskisi gibi
meclis seçsin" dedi.
Komisyonda dile getireceklermiş...
Şimdi de Kılıçdaroğlu konuştu: "Gerekirse cumhurbaşkanı eskiden
olduğu gibi parlamento tarafından seçilebilmeli" dedi.
Nasıl gerekecek? Örneğin halkın tercihi beğenmedikleri bir
doğrultuda çıkarsa o seçimi çöpe atıp meclise mi dönecekler?
Yeni anayasaya böyle bir madde mi koyduracaklar?
AKP saflarında eşek mi var ki buna he diyecek?
Gerekip gerekmediğine kim karar verecek?
Saçmaladığını, daha doğrusu "gerçek niyetini şimdiden açık
ettiğini" farkeden Kılıçdaroğlu, bunun hemen arkasından da "arzu
edilirse ille parlamento değil halk tarafından da seçilebilir"
demiş!
Keşke yazının başlığını "çarkçıbaşı" yapsaydım.
Sayın Kılıçdaroğlu, "kendimi aştım, artık bir dediğimin tam tersini
söylemek için ertesi günü beklemiyorum, hemen daha ikinci cümlede
kendi kendimi yalanlıyorum" demek ister gibidir.
Böyle giderse, Kemal Bey'in yanında "ben öyle bir dönerim ki siz
benim dönme hızıma yetişemezsiniz" demiş olan Ertuğrul Özkök bile
yaya kalacak.
Bu adamların gerçek niyetleri kabak gibi ortadadır: Eskiye dönmek.
Geriye dönmek. Halkın seçiminden hiç memnun değiller. Çünkü
kazanamıyorlar. Cumhurbaşkanını halkın seçmesine de halk kendisi
karar vermiş, umurlarında değil.
Eskisi gibi başkan seçimi mecliste yapılsın... Ve de, hani şöyle
"kerli ferli" bir emekli paşa falan...
Ya da sivil ama "oturaklı" bir yüksek bürokrat... Ama halim selim
de olsun, eline filesini alıp GİMA'da kasa kuyruğunda
beklesin...
Kızılay'da karşıdan karşıya geçmek için kırmızı ışıkta da beklesin
de, bunun ne büyük bir erdem olduğunu postalcı gazeteler ballandıra
ballandıra, anlata anlata bitiremesinler...
Ya da başkan mecliste bir türlü seçilemez olsun, tur üstüne tur
atılsın, sistem tıkansın, "bizim çocuklar" muhtıra versinler... Our
boys...