Ağzım bir karış açık kaldı: CHP'nin cumhurbaşkanı adayı olarak
Cem Boyner'in adı geçiyormuş!
Partide de herkes burnundan soluyormuş, arkadaşımız Dilek Güngör
yazıyor.
Demek memur gazetesindeki sosyetik Koç Holding yazarının ikide bir
"bir isim var ama... bir isim var ama..." diye bir süredir ağzında
gevelediği buymuş.
"Seyrediydi buna çıktı" derdi rahmetli haminnem...
Biz Koç ailesinden bir isim bekliyorduk ama Cem de aynı aileden
sayılır...
"Kan grupları" tutuyor.
Kendisi İstanbul sermayesinin "mümtaz" temsilcilerinden biri,
ayrıca önde gelen bir "Tayyip düşmanı"dır.
Bu itibarla CHP adayı olmasında şaşılacak bir şey yoktur.
Koç Holding'in Divan Oteli'ni Gezi ayaklanmacılarının sığınmasına
açan ve bunun "onlarda bir gelenek" olduğunu ileri süren rahmetli
Mustafa gibi, Cem de Beymen mağazalarında ayaklanmacılara yardım
için "tentürdiyot, sargı bezi ve Internet bağlantısı"
bulundurulmasını istemişti...
Bu itibarla, yakışır.
Başka hangi bakımlardan yakışır?
İstanbul sermayesinin temsilcisinin "solcu partinin" adayı olması
da pek münasiptir. (CHP bizi haklı çıkarmak için elinden geleni
yapıyor, sağolsun.) Bak bak gül, on dakika dinlen, gene gül.
Eh, solcu aday diye Boyner'e oy verecek solcu eşek düşünsün, bize
ne?
İstanbul belediyesine Abdüllatif Şener, cumhurbaşkanlığına da Cem
Boyner aday gösterilecekmiş...
Böylece CHP iki zıt eğilime de prim vermiş, siyasi skandallarına
bir yenisini eklemiş olacak, hoş bir durum.
Lakin... Cem kardeşimizin "oy potansiyeli" pek parlak değildir.
Kendisi doksanlı yıllarda, parti adı koymadan bir parti kurmuş
(Yeni Demokrasi Hareketi), seçimde yüzde 0.48 oy almış, büyük bir
hayal kırıklığı yaşamıştı.
Sonra da "bu işi bırakmış", çekilmişti.
Kamuoyu bu partiyi "eski Marksistler'in tövbe edip sermaye poposuna
girme çabası" olarak algılamış, üstelik "bunlar Kürtler'i
bırakacaklar gitsinler" şeklinde bir izlenim doğmuştu...
Kurduğu ekibi hatırlatmayalım da yüzü kızarmasın.
İçlerinde CIA ajanı da var, müebbetlik Fetöcü de var, Sevr tutkunu
profesör de var.
1995 yılında yüzde 1 bile oy toplayamayan Boyner, 2019'da
Kılıçdaroğlu'nun deyimiyle "yüzde 60, belki 70" oy alacak... Dev
bir hamle...
Açıkçası, CHP "ne olur beni ciddiye almayın" diye bas bas
bağırıyor!
CHP'liler, "Mustafa Kemal'in askeri mi yoksa yoldaşı mı"
olduklarına bir türlü karar veremiyorlardı.
Peki Şener ve Boyner bu durumda Mustafa Kemal'in nesi
oluyorlar?
Biri muhasebecisi, öteki de terzisi herhalde.