Siz bu yıl Kimya Nobeli'ni aslında Atatürk'ün aldığını biliyor muydunuz?
Postalcı basın öyle bir hava yarattı da... (Peki Orhan Pamuk ödülünü kime borçluydu, Prens Sabahattin'e mi?)
Bunların gazeteleri az satıyor ya, kimse okumuyor sanıyorlar, istedikleri gibi sallıyorlar. Kimse okumasa da bendeniz ilgiyle izliyorum, çünkü bu basın benim ilacım!
Geçenlerde bunlardan biri Numan Menemencioğlu'nun "Atatürk'ün bakanı" olduğunu yazmıştı, çabuk toparlanıp özür diledi, kurtuldu.
Bakalım bu sefer "ondan daha da şişkin bir egodan" özür gelecek mi?
Çünkü, dün de, "Köy Enstitüleri'ni Atatürk'ün kurduğunu" öğrendik!
Vallahi de billahi de.
Köy Enstitüleri 17 Nisan 1940 tarihli kanunla kuruldu, Atatürk öleli 1 yıl 5 ay geçmişti... (Ölmedi, içimizde yaşıyor, şu anda tam 134 yaşında, o ayrı.)
Köy Enstitüleri'nin Atatürk'le uzaktan yakından bir ilgisi yoktur.
Fakat değerli ağabeyimiz şöyle yazıyor:
"Atatürk'ün Türkiye'ye en büyük hizmetlerinden biri Köy Enstitüleri'dir. Atatürk, zihniyet devrimini/ aydınlanmayı tabandan ve kırsaldan yükseltmek gerektiğini görerek kurmuştu Köy Enstitüleri'ni..."
Vayyy...
Enstitüleri "bozduğu" için CHP'yi suçluyor, fakat bunların "ideolojik odaklar haline getirildiği iddiasında doğruluk payı olabilir" diye de sadede geliyor.
Bu adamlar yaşını başını almış adamlar, biri bizden azıcık, öteki epeyce büyük. Menemencioğlu'nun ne zaman bakanlık yaptığını, Köy Enstitüleri'ni kimin ne zaman kurduğunu bilemeyecek adamlar değiller. Türk basınında "imza sahibi" adamlar.
Basit "kalem sürçmeleri" değil bunlar.
Bu haltı kör kör parmağım gözüne niçin yiyorlar?
Esas olarak emekli bürokratlardan oluşan okurlarına şirin görünmek için mi?
Ama bunu "yalanla" sağlamak akıllı işi değildir ki... Cumhurbaşkanına saldır, emekliler kahvesinin yüreğini soğut, olsun bitsin. Korkma, seni de "alt tabaka" gibi kovmazlar.