Encümene havale edilen işten hayır gelmez. Mecliste yeniden
kurulacağı anlaşılan Anayasa Komisyonu'ndan, geçen dönem çıkmadığı
gibi bu dönem de iş çıkmayacaktır.
HDP'nin bu komisyona katılması ya da katılmaması sonucu
değiştirmez.
60 madde üzerinde anlaşmaya varıldığı söylenmişti, bu madde
sayısının diyelim 90'a ulaşmasının hiçbir yararı yoktur. (Kimse de
şimdi bu 60 maddeyi "ha deyince" sayamaz, gazeteci de
sayamaz.)
Çünkü, "hayvancılık sektöründe çalışanların korunması" ya da "konut
ihtiyacını karşılayacak tedbirlerin alınması" gibi, bir anayasada
bulunması bile gülünç ve abes olan maddeler kimsenin umurunda
değildir.
Muhalefet gene ipe un serecek ve altı ay vakit kaybedilmiş
olacaktır.
Muhalefetin, yeni bir anayasa çalışmasının "esbab-ı mucibesi" olan
"başkanlık sistemi" konusunda tavrı nettir: İstemiyorlar.
"Gene ve hep AKP kazanır" diye istemiyorlar tabii.
"Başkanlığı tartışırız ama kabul etmeyiz" cümlesinin tercümesi de,
"altı ay akıntıya kürek çekeriz ve size de çektiririz"den
ibarettir.
Bu yazıyı kesin saklayın, sonbaharda çıkarır bakarsınız.
İktidar bu tuzağa düşmez.
"Sistem değişikliği" yerine "yamalı bohça reformuna" yanaşmaz.
Yanaşırsa da bunu bize bir anayasa değişikliği olarak kabul
ettiremez.