Sinema meraklıları Harvey Keitel'i iyi tanırlar. İyi aktördür. Genellikle "kötü adam" oynar ama örneğin bir Dennis Hopper gibi tek tip değil, "nüanslı" oynar.
Elbette "tıfıllık" döneminin başarılı çalışmalarından biri olan "Taksi Şoförü"ndeki muhabbet tellalını hatırlayacaksınız, bendeniz onun en çok "Gri Bölge" filmindeki o karmaşık ruhlu SS çavuşu rolünü severim.
İşte bu Keitel ülkemize gelmiş, bir gazetemizin muhabiri de onu yakalamış, söyleşiye oturtmuş. Artık Türk magazincileri yabancı sanatçıların eline Türkçe gazete tutuşturup, adam aval aval bakarken "resimde ünlü yıldız gazetemizi incelerken görülüyor" yazmıyorlar, bayağı akıllı uslu sorular da soruyorlar...
Havadan sudan derken, değerli oyuncu "Sultanahmet Camii'nde namaz kıldığını" açıklamış.
Sabah ezanı dinlemiş, namaz da kılmış.
Demba Ba'nın gol attığı zaman yeşil sahada hemen secdeye varması gibi değil. (Beşiktaş şampiyon olsaydı, Demba Ba tekmil çarşı esnafını sabah namazına bekliyordu... Eh, Gezi'de patırtı çıkarmaktan daha hayırlı olacaktı tabii.)
Keitel namaz kılmış ama abdestsiz.
Kaldı ki kendisi Müslüman da değil, lakin sünnetli (Musevi'dir). Açıp bakmadım ama mutlaka öyledir.
(Fransa'nın ünlü çakallarından, bir zamanların azılı Stalinci'si Roger Garaudy komünistlikten İslam'a geçmişti ama "uyanıklık edip" sünnet münnet olmamıştı.. Yoksa o yaştan sonra balta mı gerekiyordu?... Sonra sıkıldı, tersine ihtida etti, aslına döndü... Kendisiyle "Raci El Garudi" diye dalga geçiyorduk...)