Hazret-i Mevlana'nın filmi yapılacakmış. Atatürk filmi gibi bir şey... Kötü bir eser olacağından eminim.
Çünkü bu tür büyük insanların kafadan "filmi" olmaz. Biyografi, senaryo değildir. Ancak hayatlarından "dramatik yoğunluk" taşıyan bir "kesit" aktarılabilir, ya da bir dönem filminde "görünüp geçerler"...
Örneğin Atatürk'ün "Şişli'deki eve taşınmasıyla Samsun'a doğru yola çıkışı" arasında geçen o gerilimli altı ayın filmini yapabilirsiniz.
Ama Selanik'te karga kovalamasından alıp 10 Kasım sabahı Dolmabahçe'ye getirirseniz o film olmaz, ancak "TRT belgeseli" olur.
Fransızlar Napoleon filmi yaptılar, tarih dersinden ileri gidemedi. Ama Napoleon'un "arada göründüğü" birçok başarılı film vardır, en başta da "Savaş ve Barış" tabii.
Ya da poponuzdan dramatik çatışma uyduracaksınız, ama Mevlana ile Şems ilişkisi "netameli" bir konudur.
Ülkemiz seyircisinin lanetli Fransız şairleri Paul Verlaine ile Arthur Rimbaud arasındaki ilişkiyi anlatan "Total Eclipse" filminden haberi bile olmaz ama burada kıyametleri koparabilir.
Mevlana Celaleddin-i Rumi'yi Leonardo di Caprio oynayacakmış.
İşe bakın, demin sözünü ettiğim filmde Rimbaud'yu da o oynamıştı! Demek böyle bir ünsiyet olduğu varsayılıyor.
Karşı çıkanlar olmuş.
Bunlar herhalde "gavur oynayamaz, günahtır" kafasında olanlar, ya da "Rumi" lakabına bakıp Mevlana'yı "Rum" sanan hayvancıklar... Gülmeyin, böylesi de var.
Yok canım, "Rumi beyaz değildi" diyorlarmış.
Zenci miydi acaba? African-Anatolian!
Şems için de Robert Downey Junior düşünülüyormuş.
Namlı ve mimli bir uyuşturucu müptelasıdır, hadi ona da "keş" diye karşı çıkın!
Her yıl mübarek ramazan ayı boyunca televizyonlarda "Çağrı" filmini bir Kemal Sunal filmi izler gibi döne döne seyrediyorsunuz...