Bir değil iki film vardır üstelik bu konuda...
Biri "White House Down"... Beyaz Saray Düştü...
Amerikan Başkanı'nı öldürmek amacıyla Beyaz Saray'a saldırıyorlar,
kan gövdeyi götürüyor.
Öteki "Olympus Has Fallen"... Olympus Düştü... Olympus,
güvenlikçiler arasında Beyaz Saray'ın kod adıymış. "Zeus" oturuyor
ya orada...
Gene teröristler başkana saldırıyorlar, gene ortalık kan gölü,
Beyaz Saray darma duman, bir yıkıntı yığını.
Böyle anlatacaksın, ancak böyle anlarlar.
Hiç öyle oturup uzun boylu tartışmaya da gerek yok, koy DVD'lerini
makineye, oynat şu filmleri, "işte sizin de başınıza gelseydi böyle
olacaktı" de geç. O zaman anlarlar.
Daha önce seyretmişlerdir de üstelik, dört senelik yapımlar
bunlar.
Ama hiç böyle bir şey olmaz ki Amerika'da... Film işte, adı
üstünde.. Fantezi...
Bizde oldu.
Bakın, İngiliz devlet bakanı Alan Duncan anlamış.
"Türkiye'nin başbakanıyla darbe girişiminden üç gün sonra
bombalanmış bir parlamentoda görüştüm" diyor, "Türkiye'nin
yaşadıklarını anlamak zorundayız, özellikle AB ülkeleri Türkiye'nin
yaşadıklarını ve yaşamakta olduklarını doğru anlamadı."
Bazıları da belki DEAŞ Avam Kamarası'nı bombalayınca
anlayacaklar...
"Bunun İngiltere'deki muadili, bir ordu birliğinin Whitehall'a
tanklarla yürümesi, Westminster Köprüsü'nde halka ateş açılması,
kraliçeyi ve başbakanı öldürmeye çalışması, parlamentoyu
bombalaması ve BBC'yi ele geçirmesi olurdu, Türkiye'de bunlar
yaşandı" demiş.
Böyle anlatacaksın.
Berlin sokaklarında tanklar... Angela Merkel'i vurmak için
başbakanlığı basıyorlar... Merkel yokmuş, oteldeymiş, Adlon
Oteli'ne helikopterden ateş açılıyor... Brandenburg Kapısı'nda
şiddetli çarpışmalar... Weidendamm Köprüsü'nde tanklar direnen
halkı eziyorlar...
"Hani Ruslar 1945'te size öyle yapmışlardı" derseniz anlarlar.
Elysee Sarayı basılıyor, François Hollande halkı direnişe
çağırıyor, Champs-Elysees'de çarpışmalar, Pont Neuf'te insanlar
paletlerin altında ezilmiş, uçaktan atılan bombayla Zafer Anıtı'nın
yarısı yıkılmış...
"Aa, olur mu öyle şey" diyeceklerdir, burunları havada.
Bizde oldu.