Muhalif partilerdeki "nafile kıpırtılar", seçimden sonra
konusuz kalan muhalif basını bir süre daha besleyecek. Öyle ya,
yalnızca cumhurbaşkanına küfür etmekle sayfa dolmuyor.
Kurultay murultay derken bahar aylarını bulurlar, gerisi Allah
kerim.
Şimdilik, çaresizlik bataklığında debelenmeye devam... Bir yandan
MHP'ye, öbür yandan CHP'ye çıkış yolu arıyorlar.
Fakat Aydın Doğan Bey ve Zafer Mutlu Bey bu sefer aday
çıkaramadılar, şöyle uçuracak"Gandhi Kemal" gibi yeni bir
balon yok. ("Acaba Deniz Baykal'ı yeniden ısıtsak mı?" diye de
bir ara düşünmediler değil ha...)
Gazeteciliğin g'siyle alakası olmayan Demirören Bey de onlara bakıp
bir yol tutturmaya çalışıyor. Bu işe girdiğine bin pişman, alacak
paralı enayi bulsa satıp kurtulacak, sektörden çekilecek.
"Misyon ve proje gazetecilerini" zaten adam yerine koymuyoruz.
Adam yerine koymak zorunda kaldıklarımız, sanki çözümmüş gibi, bir
yandan MHP'ye başkan arıyorlar, öbür yandan CHP'ye.
Bir fidanın maalesef güller açamayan iki dalı gibi, İttihat ve
Terakki'nin biri sağ, öteki sol süsü verilmiş iki kanadı
bunlar!
Aday var olmasına var da, söyleyecek sözü yok. İster Meral ablaları
olsun ister Sinan kardeşleri, "bir de beni
deneyin" teklifinden öteye gidemiyor.
Sinan, partisinin "anlatacak bir şeyleri" olduğunu
sanıyor, kazanırsa anlatacakmış.
CHP kanadında da kimin ne halt ettiği belli değil. "Beni
başkan yap, gerisini merak etme sen" tavrı her iki partinin iç
muhalefetinde öne çıkıyor.
İşte bakın, Mustafa Balbay da aday olmuş (Tuncay Özkan ne bekliyor,
kaç kişi olduklarının çetelesini mi?)
Mustafa kardeşimiz, "zamanın ruhu CHP'yi
çağırıyor" demiş.
Acaba Avrupa'da inanılmaz derecede gerileyen ve meydanı aşırı sağa
terkeden, çünkü hiçbir soruna hiçbir çözüm getiremeyen kabız
sosyaldemokrasi mi CHP'yi çağırıyormuş?
Yoksa sermaye birikimi aşamasını henüz tamamlamamış, sınıf
değiştirme kanallarının eskisi kadar olmasa da henüz açık olduğu,
kapitalizmin meyvelerini daha yeni yeni toplamaya başlamış, şimdi
bir sıçramaya daha hazırlanan Türkiye'nin mi, başından zor attığı,
kalkınmaya destek değil köstek olacak bürokrat partisine ihtiyacı
var?
Zamanın ruhunu bilmem ama Türkiye'nin iklimi CHP'yi gene
reddediyor, hep reddediyor.
Mustafa kardeşin "adaylık manifestosuna" baktım: Geleceğe
yolculuk, barış ekonomisi, iktisadi demokrasi, cumhuriyet
gençlerindir, devrim CHP'den başlamalı, vb.
Dön dolaş gene, içi bomboş, o bildik kavram salatası!