Liberal Demokrat Parti (LDP) diye bir partimiz var, 6 bin küsur da üyesi.
Kendine bir de slogan uydurmuş: "Özgürlüğümü seviyorum"...
Hani "doğadan gelen lezzet" ya da "motor yağında kalite" gibilerden bir reklam sloganı.
Halkımız özgürlüğünü sevmiyor olmalı ki, bu partinin 1999 seçimlerinde aldığı oy yüzde 0.41... 2002 seçimlerinde aldığı oy yüzde 0.28...
2007 seçimlerinde aldığı oy yüzde 0.10... 2011 seçimlerinde yüzde 0.04...
2015'in haziran seçimlerinde yüzde 0.06, kasım seçimlerinde gene yüzde 0.06... İstikrarlı bir kuruluş.
2019 seçimleri yapıldığında ne yazık ki bu konuda hiçbir şey yazamayacağız çünkü YSK kararıyla seçimlere giremeyeceği açıklandı! Dört yıldır kongre yapmıyormuş.
Bu partinin kurucusu ve ilk genel başkanı bana çok kızar, protesto mektupları gönderirdi.
Partisine "küçük" dediğim için.
Yıllar sonra şimdi özür dileyerek düzeltiyorum, bu parti büyük partidir.
O kadar büyük bir partidir ki, bu partinin eski genel sekreter yardımcısı "iktidara geldiklerinde marihuanayı serbest bırakacaklarını" açıklamıştı!
"Eşcinsel evliliği" konusundaki düşüncelerini ne yazık ki öğrenememiştik.
Büyük parti, "gelir vergisine karşı" olmasıyla da tanınır.
Gelir vergisinin kişilerden değil yalnızca kurumlardan alınmasını savunur, o da çok düşük bir oranda.
Fikir belki güzeldi de, eski genel başkan kibarca "vergi borcu olanlar" listesinin birinci sırasında yer alınca işin ciddiyeti kaçmıştı...
Dün öğrendik, bu büyük partide deprem yaşanmış.
Başkan on bir yıldır yürüttüğü görevi bırakmış, yerine bir başkası gelmiş.
Fakat "parti içi muhalefet" buna tepki gösteriyormuş.
Yalnız CHP'de olacak değil ya, bunlarda da parti içi muhalefet varmış.
Yeni başkanın, parti içi iktidarı muhalefete kaptırmamak için "muvazaa" sonucu görevi devraldığını söylüyorlarmış...
Neye muhalefet ettiklerini de öğrenemedik ama iktidara yürüyen bir siyasi kuruluşta, doğrusu kritik bir süreçtir bu.