Aklınız varsa, çocuğunuzu "Türkiye'de az kişinin bildiği
dillerden birini" öğrenmeye teşvik edersiniz... Bu, Rusça
olabilir, Rumca olabilir, Çince olabilir, İspanyolca olabilir...
Mutlaka Japonca...
Arapça olmasında da ayrıca fayda vardır.
"Şeriatı getirmek" için değil, "Arap ülkeleriyle iş
yapmak" için!
Ekonomik, turistik açılardan.
Yahu, okulu bitirince iş bulabilmek için, iş!
Milli Eğitim Bakanlığı okullara Arapça dersi koydu, Kemalistler çok
bozuldular.
Evet, "Ortadoğu'ya ne güzel sırtımızı
çevirdiğimiz" dönemde Arapça öğrenmek gerekmiyordu. (İngiliz
emperyalist ajanları aptal oldukları için harıl harıl Arapça
çalışıyorlardı herhalde.)
Günümüzde şarttır. Herkes değil tabii, ama "bir
miktar" Türk Arapça da bilecek.
Arapça bilirsen Kuran okursun ama İmr-ül Kays'ı da, Necip Mahfuz'u
da okursun.
Kemalistler hemen 1928 tarihli "Türk Harflerinin Kabulü
Hakkında Kanun"u öne sürüyorlar. Çünkü kafaları karışıktır. Bu
memlekette çok kişi, hem de tahmin edebileceğinizden daha çok kişi,
eski yazıyla Türkçe'nin ve Arapça'nın "aynı şey"olduğunu
sanır! Bu mantığa göre aynı alfabeyle yazılan Fransızca ile Almanca
da aynı dildir!
Eh, bunu da gericilik olarak algılarlar.