Hani Uğur Şahin ile Özlem Türeci'nin yeni çıkacak avro
banknotlarından birine resimlerinin konması teklif edilmişti ya...
Avrupa Parlamentosu'ndan Moritz Körnerönermişti...
"Olacak iş değil" demiştik...
Beni haklı çıkarmak için çabalayanları çok severim. (Seçimde de
öyle olacak.) Banknotları ilk başta tasarlayan Robert Kalina buna
karşı çıkmış.
"Paranın üzerinde ulusal bir iz olmaması" gerekiyormuş.
Madeni paralarda var ama.
Bozuk paranın ön yüzü sabit, arka yüzüne her ülke kendi istediğini
koyuyor.
Örneğin İspanya, kralının resmini koyuyor.
Bu "ulusal iz" sayılmıyor, öteki sayılıyor.
Bilmemneredeki köprü de ulusal iz sayılmıyor, kapı da, su kemeri
de.
İlk başta düşünüldüğü gibi Claudia Schiffer'i koysalardı, hatun
"arsıulusal" mı olacaktı? Herkesin kadını... Tövbe tövbe.
Kalina, "Portrelere izin verilebilir ama yüzleri belirsiz olursa"
demiş.
Siluet yani...
Erkekçe çıksın desin ki, "Bunlar Türk, onun için istemiyoruz, zaten
Nobel devermedik"...
İster misiniz, biz de çıkmaz ayın son çarşambasında Avrupa
Birliği'ne gireceğimiz zaman paralara Atatürk resminin konulmasını
şart koşalım?
Maksat gıcıklık olsun.
O tarihte CHP iktidarda olursa İnönü'yü de önerebilir. Siluet
canım.
Hani şöyle 2052 yılında falan...
KÜLAHINI GİYDİRİN
Rumelihisarı'nı yeniden "restore" ediyorlar.
İlki benim çocukluğuma denk gelmişti...
Eskiden Hisar'ın göbeğinde ahşap evleriyle koca bir Osmanlı
mahallesi olduğunu bilir miydiniz? Yıktılar.
Bugün "açıkhava sahnesi" olarak kullanılan çember, o mahallenin
camiinin kalıntısıdır. Yıkık minaresi de marifet gibi yanında
durur.
Pekâlâ restore edilebilirmiş Sultanahmet Soğukçeşme Sokağı
gibi.